5 Ocak Adana'nın Kurtuluşu ve Bayrak Şairi Arif Nihat Asya.
Yayınlanma :
05.01.2022 11:54
Güncelleme :
10.01.2022 11:58


5 Ocak Adana’nın kurtuluş günü, aynı zamanda Türk edebiyatına önemli bir milli eserin doğmasına da vesile olmuştur. Arif Nihat Asya “Bayrak” şiirini Adana’nın kurtuluş günü münasebetiyle yazmıştır. Bu şiirle Arif Nihat Asya “Bayrak Şairi” olarak anılacaktır.
Bayrak Şiiri Nasıl Yazıldı?
Arif Nihat Asya, ‘Bayrak’ şiirini nasıl yazdığını anlatıyor:
“Bayrak şiirini 35 yaşımdayken yazdım. Adana Erkek Lisesinde edebiyat öğretmeniydim. Hatay, Gazi’nin gayretiyle Türkiye’ye bağlanmıştı. Türkiye yeni bir sevinç içindeydi. Bu sevinci Adana da büyük coşkunluklarla yaşıyordu. Adana’nın Fransız işgalinden kurtuluşu, bildiğiniz gibi 5 Ocak 1922’dir. Bu bakımdan her sene 5 Ocak gününde Adana’da büyük şenlikler yapılır. Adeta yer yerinden oynar. Şehrin bir saat kulesi var, bir de Ulu Cami minaresi. İşte o saat kulesiyle Ulu Cami minaresi arasına her senenin 5 Ocak kutlamalarında kocaman bir bayrak asılır. Onbeş izcinin kolları üzerinde taşınan bir bayrak.
Hatay Türkiye’ye bağlandığı için 1940 yılının 5 Ocak kutlamalarının daha bir güzel, daha heyecanlı olması isteniyordu. O bakımdan Adana Maarif Müdürlüğünden bizim okula bir yazı geldi. Yazıda mealen deniyordu ki: “5 Ocak kutlamasında… o güne uygun şiirin liseniz öğrencilerinden biri tarafından okunması…” Lise müdürü bu konuda beni vazifelendirdi. Ben de öğrencilerim arasından üç dört kişi seçtim.
-Gidin kütüphanelerde araştırın.. güzel bir şiir bulun. Pek duyulmamış bir şiir olsun. Meşhurların da kitaplarını karıştırın, adı pek duyulmamış şairlerin de.
Çocuklar gittiler. Birkaç gün sonra geldiler.
-Efendim bulamadık dediler.
-Bulamadık olur mu diye öfkelendim. Gözünüzü dört açarak bir daha araştırın dedim.
Çocuklar çıkıp gittiler. Üç dört gün sonra elleri yine boş geldiler. E peki ne olacak? Kendi kendime dedim ki “Arif bu şiiri sen yazacaksın!” Bir gün sonra da 5 Ocak. Adana’da Ocak mahallesinde oturuyorum. O zamanlar bugünkü evlerde günün her saatinde elektrik yok. Geceleri petrol lambası yakıyoruz. Elayak ortalıktan çeklince petrol lambasının yorgun ışığı altında bayrağımıza sığınarak kalemi elime aldım. Şafak sökerken Bayrak şiiri hazırdı. O gece, şiiri nasıl yazdımsa, öylece kaldı. Üzerinde ikinci bir defa oynamadım.”
Takdiri İlahi; Arif Nihat Asya Bayrak şiirini yazdığı, Bayrak Şairi olduğu 5 Ocak 1975 tarihinde, bayraklaşarak Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.
Hazırlayan: Yılmaz Karahan
Bayrak
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat ASYA
20 Aralık 1921 tarihinde Ankara Meclis Hükümeti ile Fransa arasında imzalanan “Ankara Antlaşması” üzerine işgal kuvvetleri 5 Ocak 1922 tarihinde Adana’dan çekilmişlerdir. Türk Kuvvetleri Adana’ya girmiştir. Kutlu olsun!
5 Ocak Adana’nın kurtuluş günü, aynı zamanda Türk edebiyatına önemli bir milli eserin doğmasına da vesile olmuştur. Arif Nihat Asya “Bayrak” şiirini Adana’nın kurtuluş günü münasebetiyle yazmıştır. Bu şiirle Arif Nihat Asya “Bayrak Şairi” olarak anılacaktır.
Bayrak Şiiri Nasıl Yazıldı?
Arif Nihat Asya, ‘Bayrak’ şiirini nasıl yazdığını anlatıyor:
“Bayrak şiirini 35 yaşımdayken yazdım. Adana Erkek Lisesinde edebiyat öğretmeniydim. Hatay, Gazi’nin gayretiyle Türkiye’ye bağlanmıştı. Türkiye yeni bir sevinç içindeydi. Bu sevinci Adana da büyük coşkunluklarla yaşıyordu. Adana’nın Fransız işgalinden kurtuluşu, bildiğiniz gibi 5 Ocak 1922’dir. Bu bakımdan her sene 5 Ocak gününde Adana’da büyük şenlikler yapılır. Adeta yer yerinden oynar. Şehrin bir saat kulesi var, bir de Ulu Cami minaresi. İşte o saat kulesiyle Ulu Cami minaresi arasına her senenin 5 Ocak kutlamalarında kocaman bir bayrak asılır. Onbeş izcinin kolları üzerinde taşınan bir bayrak.
Hatay Türkiye’ye bağlandığı için 1940 yılının 5 Ocak kutlamalarının daha bir güzel, daha heyecanlı olması isteniyordu. O bakımdan Adana Maarif Müdürlüğünden bizim okula bir yazı geldi. Yazıda mealen deniyordu ki: “5 Ocak kutlamasında… o güne uygun şiirin liseniz öğrencilerinden biri tarafından okunması…” Lise müdürü bu konuda beni vazifelendirdi. Ben de öğrencilerim arasından üç dört kişi seçtim.
-Gidin kütüphanelerde araştırın.. güzel bir şiir bulun. Pek duyulmamış bir şiir olsun. Meşhurların da kitaplarını karıştırın, adı pek duyulmamış şairlerin de.
Çocuklar gittiler. Birkaç gün sonra geldiler.
-Efendim bulamadık dediler.
-Bulamadık olur mu diye öfkelendim. Gözünüzü dört açarak bir daha araştırın dedim.
Çocuklar çıkıp gittiler. Üç dört gün sonra elleri yine boş geldiler. E peki ne olacak? Kendi kendime dedim ki “Arif bu şiiri sen yazacaksın!” Bir gün sonra da 5 Ocak. Adana’da Ocak mahallesinde oturuyorum. O zamanlar bugünkü evlerde günün her saatinde elektrik yok. Geceleri petrol lambası yakıyoruz. Elayak ortalıktan çeklince petrol lambasının yorgun ışığı altında bayrağımıza sığınarak kalemi elime aldım. Şafak sökerken Bayrak şiiri hazırdı. O gece, şiiri nasıl yazdımsa, öylece kaldı. Üzerinde ikinci bir defa oynamadım.”
Takdiri İlahi; Arif Nihat Asya Bayrak şiirini yazdığı, Bayrak Şairi olduğu 5 Ocak 1975 tarihinde, bayraklaşarak Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.
Hazırlayan: Yılmaz Karahan
Bayrak
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat ASYA
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: