Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kadir Maraşlı kimdir?
Şehrin kalabalığında karşılaşabileceğiniz herkes kadar koşturması olan sıradan bir İstanbul sakiniyim. İşletme okudum ama bunu çalışma hayatımın bir parçası haline getiremedim. Ticari faaliyetler, geziler aktif olarak yürüttüğüm senaryo çalışmaları alıp başını gitti. Şimdi biraz duraksayıp geri baktığımda inişleri ve çıkışları benim gibi biri için en doğru kariyer seçiminin bu olduğunu gösteriyor diyebilirim. Benim için değerli olan insanların dışında hayatımın merkezinde olmasını istediğim iki konu var. Biri şüphesiz yazı hayatı ve bunun getirisi ki bu mesleki bir söylem değil. İşi yada başka bir şeyi yüceltme değil çünkü yazı ve bağlı bileşenleri sigara gibi değildir. Onlardan öylece kurtulamazsınız ki bu durumu çok seviyorum. Seyahat edip yeni hayatlar keşfetmeyi onları tecrübe etmeyi seviyorum.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Aslında komik bir olayla başladı diyebiliriz. Türkçe öğretmenimiz mesleğinin ilk yıllarında çok tatlı bir kadındı. Çoğu öğrencinin ilk aşkı öğretmenleridir söylemini ilk elden tecrübe etmiş biriyim. Çoğu arkadaşım gibi onun derslerini daha iyi dinler, daha iyi bir iletişim halinde olmaya çalışırdım. Sevgili dostum Enis ona defterinden kopardığı birkaç yaprağa sığdırdığı küçük bir hikâyeyi getirip verdiğinde benim için serüven başlamış oldu. Gıpta etmiştim. Sonraki gün aynını ben yaptım. Gerisini yazının büyülü dünyası halletti. Sizin vasıtanızla dostuma bana kattığı başlangıç için bir kez daha teşekkür ederim. Çalışmalarını bir profesyonel ve okur olarak takip ettiğim yazarlar tabii var. Ahmet Ümit onlardan biri mesela. Jean Christophe Grange ve Murakami ise dünyadan verebileceğim örnekler.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Her şeyden etkilenmek mümkün ve doğaldır. Yazarken bunun farkına varabilmek aslında ince bir çizgidir çünkü kurgusal olarak bir yapıyı, sahneyi, olayı inşa edip bunu anlatırken detaylar verirsiniz. Bilinçaltınızdan yukarı çıkan etkilendikleriniz süzgeçten geçer. Sahnenizin, hikâyenizin bölümüne dönüşüverir. Etkilenmeyi demlenme olarak düşünmekte mümkün. Bal arısının çiçekleri dolaşıp birikimi yapması ve zamanla ortaya eserini çıkarması gibi düşünmek lazım. Kendi açımdan özellikle yazım evresinde motivasyon sağlamak için uyguladığım spesifik bir yöntem yok. Sakin bir müziğin eşliğinde işe koyulurum.
Capital isimli eserinizden bahseder misiniz?
Bizim millet olarak sevdiğimiz bir tabirle anlatmaya başlamak sanırım uygun olacak. Komplo Teorisi! Şöyle ki; azınlık bir grubun aralarındaki çıkar çatışmalarını, itibarsızlaştırmaları, algı yönetimi yüzünden zarara uğrayan işlerini dönüştürmek için aldıkları bir kararla başlıyor hikâye. Okullarda öğretilen kâr maksimizasyonu kavramını bu adamlar hayatın tam merkezine alıyorlar. Amaçları kontrolleri altındaki üründen elde edilebilecek tüm kârı elde etmek! Tabii bir süre sonra bu onlara yeten bir durum olmaktan çıkıyor ve bunu bir ekosisteme dönüştürmek istiyorlar. Bunun yoluysa çok basit. Bir örnekle anlatayım. İçten yanmalı bir motora sahip araç üreten firmaysanız elektrikli araçlar sizin şirketiniz için zarar demektir. İşte bu adamlar o motor sahibinin gelirini en yukarı çıkarmak için teknolojilerin ne zaman çıkacağına dahi müdahale edebilecekleri bir yapılanmaya giderler. Dünyanın her bir yerinden potansiyel teknoloji sahipleri araştırıp bulurlar. Teknolojinin, dünyanın geri kalanıyla ne zaman buluşacağına da onlar karar veriyorlar.
Onlar için sorun, çalışmak istedikleri binlerce insanlık bu operasyonu nasıl yönetecekleridir. Sanal gerçeklikten, gıda verimliliğine, ilaç endüstrisine, uzay araştırmalarına, ulaşıma, robotlara, duygusal zekâ gösteren yapay zekâya kadar uzanan bir yelpazeydi. Buzdağının bir kısmıdır bu.
Birlik adını verdikleri bu grup bu organizasyonu izole bir alanda yapmaya karar verir. Böylece kontrol tamamen kendilerinde olabilecektir. Paranın gücünü konuştururlar. Bürokratlardan, teşkilat çalışanlarına hatta devlet başkanlarına kadar kime ihtiyaç duyuyorlarsa satın alırlar.
Capital, dünyanın geri kalanından uzak varlığından çok az kişinin haberdar olduğu işlerin – altyapı gibi temel ihtiyaçlardan tutun da besin kaynakları, enerji, ulaştırma, iletişim, güvenlik gibi çetrefilli operasyonların- kendi içinde yürütüldüğü bir şehirdir. Capital sakinlerinin bağlı olduğu ortak bir bayrakları, ortak bir geçmişleri ırkları yoktur. Paranın geçerli olmadığı, insanların ihtiyaçlarının her yönüyle karşılandığı refah içinde yaşadıkları bu yerde, onları birbirine bağlayan tek bir ortak nokta vardır sadece. Üretim!
Hikâyesini takip ettiğimiz Owen Brent’in istekleriyse şehir sakinlerinin ve patronlarının iradesiyle ters orantılıdır. Çoğu hikâyenin başlangıcı için söylenen o altından onlarca soru yatan cümle şudur. Şehre bir yabancı gelir.
Capital isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Capital terminolojik olarak farklı anlamları olan bir kelimedir. Bunlardan biri parayı temsil eder ki hikâyede anlatılan şehrin patronlarının odak noktası paradan ibarettir. Bir diğer anlamıysa başkent anlamıdır ki hikâyenin geçtiği yeri düşündüğümüzde kitabın içeriğini tam anlamıyla karşılayan bir isim olduğunu düşünüyorum. İsmin terminolojik bir seçim olduğunu söyleyebilirim.
Capital isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Okur olarak kesinliğinden emin olduğum konu kitabın bölümlerini okudukça hissedeceğiniz devam etme arzusudur. Bölüm sonlarının büyük bir kısmı sonraki bölümü okur adına tüketme arzusu uyandıracak şekilde tasarlanmıştır. Bir dizinin bölüm finalinin ardından yeni bölüme çabuk başlama hissi yani. Bu okur olarak kitabı sıkılmadan bitirebileceğiniz nedenlerden biri.
Capital isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Özel bir mesaj verme çabasında değilim ama belki bir eleştiri diyebiliriz. Capital serisinden alınabilecek en temel mesajın sisteme karşıtlığın tekil olmayacağı olur. Sistem sizi tekseniz eğer yener. Eğer çoksanız sisteme karşı bir şansınız var demektir. Capital’in verdiği mesajı böyle değerlendirebilirsiniz. Tabii birde ikili ilişkiler anlamında karakterlerin kritik edilmesi gerek ama bunun yorumunu okura bırakmanın doğru olduğunu düşünüyorum.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Capital’in devamı gelecek. Bunun yanı sıra seri içerisinde geçen karakterlerin derinliklerine iniyor olacağız. İlk kitapta ucu açık bırakılan sorular serinin devamında cevap bulacak. Capital dışında bilimkurgu kitabım ve senaryo çalışmalarım devam etmektedir. En kısa zamanda onları okurlarla buluşturmayı hedefliyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: