Öncelikle sizi tanımak isteriz. Klinik Psikolog Tuğba Kara kimdir?
1988 yılında İstanbul da doğdum. Bir işçi sınıfı ailenin son ve üçüncü çocuğuyum. Başarılı bir öğrenciydim. Lise yıllarımda psikolog olmayı çok istedim. Burslu olarak Psikoloji bölümünden mezun olup Klinik Psikoloji alanında yüksek lisans yaptım. Birçok alanda yıllardır terapi vermekteyim. Bireysel terapiler ve çift terapileri üzerinde bireylere destek vermekteyim.
Psikolog olarak birçok danışana hizmet veriyorsunuz. Sizi bu mesleğe yönlendiren nedir?
İnsanları her zaman dinlemeyi çok sevdim. Yaşamım boyunca her zaman problem çözmek hoşuma giderdi. Lise yıllarımda sürekli psikolojik kitaplar ve romanlara yöneldim. Her zaman insan davranışları, gizemli beyin aktivitesi ve duygular adına araştırmalar yapardım. Aslında sanki bazı insanlar bazı işler için doğar ya ben sanırım bu iş için doğmuş gibi hissetim. İşimi her zaman çok sevdim.
Çocukluk travmaları bireyin yaşamını nasıl etkiler?
Bugün, “ Ben nasıl biriyim?” diye sorduğunuzda kendinize, sizi siz yapan özelliklerinizin bir çoğu çocuklukta yaşadığınız olaylar dahilinde oluşuyor. Erken dönem çocuklukta 0-10 yaş arası yaşanan her olay davranışlarımızı ve duygularımızı etkiliyor. Ama en önemlisi de ilişkilerimizi bozan boşanmaya ayrılmaya sebep açan durumların çoğu maalesef ki çocukluk çağı travmaları. Fakat çocukluk çağı travmaları çoğu zaman hatırlanmaz ya da bireyler tarafından normalleştirilir. Ama artık şanslıyız; frekans uygulamaları ile kaç yaşında travma varsa direk bulabiliyoruz.
Aile için sorunlarda çocuğun etkilenmemesi için neler yapılmalı?
Son zamanlardaki ülkemizin ekonomik durumu aile içi tartışmaların çoğalmasına sebep açtı. Çocuklarımızın tartışmalardan etkilenmemesi adına öfkenizi kontrol etmeli, ses tonumuzu yükseltmemeli ve çözülemeyecek sorunlar varsa çocuğun yanında konuşma yapılmamalı. Aile içlerinde tartışmalar olur fakat çocukları etkileyenler sözel ve fiziksel şiddet olmakta. En önemlisi de tartışmalar sonrasında çocuklar ile hep beraber mutlu zaman geçirmek ve çocuklara açıklama yapmak oldukça önemli. Unutmayın, şiddet sadece fiziksel değil aynı zamanda sözeldir. Aile içindeki davranışlarımız çocuklarda travmaya yol açmaktadır.
İlişkilerde anlaşmazlıkların en büyük sebebi nedir?
İlişkilerin en büyük sorunu şuan sanırım ekonomik tartışmalar. Sosyal medyadaki lüks yaşamlara özenen bireyler evlilikte hayal kırıklığına uğruyor Öte yandan beklentilerin fazla olması ve bireyin bir materyale dönüşmesi başka bir sorun. İlişkilerde kıskançlık ve bireyin yaşamına saygı duymamakta büyük sorunlar arasında. Mahşerin dört atlısındaki sorunlar ilişkiyi bitirmekte. Sevgi, saygı, güven, sadakat bunlardan biri eksildiğinde ilişki artık sallantıda demektir. Önce ben olmayı sonra biz olmayı öğrenmeden yapılan ilişkilerdeki sınır karmaşası başka bir soruna yol açar. Kişi önce kendini tanırsa ve bir ilişkiden beklentileri net olursa çok daha mutlu olmayı sağlayabilecektir.
Üçüncü kişiler ilişkileri nasıl etkiler?
Bizim geleneksel toplumumuzda aileler, ilişkiler özeldir ve bir başka kişinin yorumu ise ilişkilerin dinamiklerinin bozulmasına sebep açmaktadır. Çünkü istemeden ya da isteyerek iyi yada kötü niyetle yapılan yorumlar ilişkinin bozulmasına neden olur. İlişkileriniz hakkında ser verip sır vermemelisiniz. Arkadaşlarınızın ilişkinin detaylarını bilmesi yine yorum yapmasına neden olur ve herkes kendi geçmiş deneyiminden negatif bir yorum sunabilir. Bu da partnerinize kötü davranmanıza yol açar.
Yeni çalışmalarınız nelerdir?
Artık terapilerime kuantum frekans uygulamaları ile daha etkili ve basit bir şekilde devam etmekteyim. Frekanslar ile kişinin psikolojik tüm durumlarını analiz edip doğru frekans enerjileri ile düzelmesini sağlamaktayım. Diğer yandan kişinin semptomunu taramak adına ileri düzey hipnoz uygulamaları yapmaktayım. Şuan tüm dünyadaki güncel terapi sistemlerini kişiye özel ve toplum yapısına uygun bir sistem üzerinde seansları sürdürmekteyim. Yani bir danışanıma uyguladığım teknik sadece o kişiye özel kalıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: