Öncelikle sizi tanımak isteriz. Cem Kozok kimdir?
Doğuma büyüme İstanbullu, aslen Kayseriliyim. Yüzde %85 görme engelli ve müzisyenim. Küçük yaşta başladı müziğe olan ilgim ve birçok enstrümana merak saldım. Hobi olarak seslendirme yapmaktayım.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Aslında yazarlık hayatımın temelini 2019 yılında atmıştım. Bu tarihlerde otobiyografimi yazıyordum ancak hem müzikal hayatımın yoğunluğu hem de otobiyografimi yazma fikrinin sonradan cazip gelmemesi sebebiyle vazgeçtim ve 2021’in nisan ayında Engel ve Nefret isimli ilk kitabımın çalışmalarına başladım. “Bana öncülük eden bir isim var mı?” konusuna gelirsek: Açıkçası olmadığını söyleyebilirim. Geçmiş deneyimlerimden ilham alarak kendi üslubumu oluşturdum.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Cinayet romanı yazmış biri olarak şunları söyleyebilirim: Gündemi devamlı takip ederim ve kitabımda okuyacağınız kurgular için hayal gücümü son raddesine dek kullanırım. Mesela bir işkence sahnesini okuyorsunuz ve burada yapılan hiçbir eylemin sıradan olmaması gerekir benim için. Aşina olmadığınıza şahitlik etmenizi isterim. Bazı günlerimi yalnızca düşünerek geçiririm ve daha sonra kalemimi elime alırım. Çünkü aklınıza gelen ilk olay, her zaman sizi veya okurlarınızı tatmin etmeyebilir. İlk kitabım olan Engel ve Nefret’in satırlarını kaleme almadan önce de 1 ay süresince ince eleyip, sık dokudum tabiri caizse.
Engel ve Nefret isimli eserinizden bahseder misiniz?
Bu çalışmam, günümüzde bazı kesimler tarafından aşağılanan engelli bireylerinde "ofansif" olarak adlandırdığımız nefret, şiddet vb. duygulara sürüklenebileceğini ele almaktadır. Engelli bireylerinde kendini savunabildiği, kimi zamansa masumiyetin sınırlarını aşabileceği anlatılmaktadır.
Engel ve Nefret isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Romanımızın başkarakteri olan Volkan Takoz, yüzde %85 görme engeline sahiptir. Volkan’ın yaşadıkları, içindeki nefret duygusunun harlamasına sebep olur ve bu nefreti, engelinin yanına alarak ruhunu intikam ateşine teslim eder. Bu sebeplerden dolayı Engel ve Nefret ismi ortaya çıkmıştır.
Engel ve Nefret isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
İlk çalışmam olduğu için benden ve editörümden kaynaklı birtakım imla hataları, cümle bozuklukları meydana gelmiş. Bunlar haricinde yorumlamam gerekirse: Bazı olaylar sonuca ulaştırılmamış ve devam kitabının geleceğinin mesajı verilmiş. Volkan, yaşadıkları sebebiyle fazlaca şiddete meyilli ve cinsel anlamda kendine hakim olamayan bir insana dönüşmüş. Zaman geçtikçe insanlarla alay etmeye, onlara tepeden bakmaya başlamış. Bunun sonucunda aşağılamış olduğu tüm sıfatları bünyesinde barındırmış ve korkunç bir karaktere bürünmüş. Örneğin: Şizofreniden mustarip bir insanın durumundan faydalanmış ve yıllar sonra kendini aynı durum içerisinde bulmuş. Bu durum, Volkan’ın hayatını öngörülemez bir noktaya getirmiş.
Engel ve Nefret isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Her engellinin savunmasız olmadığının, tercih edildiği takdirde masumiyetten uzaklaşabileceğinin altını çizmek istedim. Kitabımda da söylediğim gibi; hiçbir fiziki engel, gerektiğinde masumiyetin sınırlarını aşmaya engel değildir. Bu bağlamda engelliler ile alay eden insanların, en azından artık birkaç defa düşünmesi gerektiği vurgulanmış oluyor. Herkes gibi engellilerinde bir sabrı var.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Engel ve Nefret’in yapım aşamaları tamamlandığında devam kitabının kurgusunu düşünmeye başladım. Editörümde devam kitabını mutlaka çıkartmam gerektiğinden söz edince çok geçmeden işe koyuldum ve 08.11.2021 tarihinde sayfaya ilk çeltiği attım. Kırk gün süren yazım aşamasının ardından 28.12.2021 tarihinde devam kitabımı da tamamladım. Tabii, tamamlamış olsam dahi piyasaya sürmek için henüz zamanı var. Birinci kitabı izleyeceğiz önce. Okurlar ne yorum yapıyor, satışlar ne durumda vesaire gibi…
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Bir müzisyen olarak olumsuz etkilendim elbette. Yer aldığım müzik grubuyla birlikte geniş çaplı hayallerimiz vardı. Büyük bir konser verecektik ve bu konserden 2 gün önce iptal olduğu haberini aldık. 2020’nin mart ayıydı. Yani salgının, ülkemizde büyük rol oynamaya başladığı zamanlar… Ailesine ekmek götüremediği veya yalnızca kendine bakamadığı için hayatını kaybeden sanatçı dostlarımız oldu birçok dalda. Sadece ben değil, hepimiz olumsuz etkilendik maddi ve manevi anlamda ama şöyle düşünün: En karanlık gecelerin ardından en parlak yıldızlar belirir gökyüzünde. Bulutların dağılmasını metanet ile bekleyin ve yaşamaktan asla vazgeçmeyin.
Yorumlar
Kalan Karakter: