Trendyol Süper Lig'in 27. haftasında Galatasaray, 1-0 geriye düştüğü maçta deplasmanda Corendon Alanyaspor'u 2-1 yendi.
Galatasaray, Alanyaspor'a karşı deplasmanda aldığı galibiyetle 4 resmi maçlık galibiyet hasretine nokta koydu. Ligde üst üste 2 beraberlik sonrası galibiyete uzanan Galatasaray, 26 maç sonunda 68 puana ulaştı ve takipçisi Fenerbahçe ile arasındaki puan farkını maç fazlasıyla 7'ye çıkardı. Alanyaspor ise 26 maçsonunda 31 puanda kaldı.
Sarı-kırmızılı takımın Alanya karşısında geriden gelerek kazandığı mücadeleyi Hürriyet yazarları Uğur Meleke ve Fırat Aydınus bugünkü köşe yazılarında değerlendirdi.
UĞUR MELEKE: BOZUK DEĞİLSE TAMİR ETME!
Galatasaray'ın bu sezonu nasıl tamamlayacağını elbette şu anda bilmek güç. Ligin bitimine sadece 10 maç kaldı ve sarı kırmızılılar 7 puan farkla namağlup lider konumdalar. Şampiyonluk için de önemli bir avantaja sahipler. Ancak gerek Galatasaray’ın Avrupa’ya tatsız vedası, gerekse ligde Fenerbahçe’ye karşı yarattığı 3 maçlık mesafenin ikiye düşmesinde bence benzer bir problem başroldeydi: Okan Buruk, takımının temel ayarlarıyla çok fazla oynadı. Başarmış formasyonu ve oyuncu grubunu sebepsiz kurcaladı. Amerikalıların meşhur deyimiyle: “Bozuk olmayan bir şeyi tamir etmeye kalktı”.
Ağustos’ta Süper Kupa maçında Mertens’i çıkarıp Batshuayi-İcardi ile 4-4-2’ye dönmüş, beş gollü ağır bir yenilgi almıştı. Benzer bir 4-4-2 hatasını Young Boys maçında yapıp dev Şampiyonlar Ligi fırsatını yitirdi. Avrupa Ligi’nde Malmö ve Alkmaar önünde üçlü savunma ve Cuesta gibi fantezilerle uluslararası arenaya veda etti. Tüm bu kayıpların ortak yönü, 3-5-2, 4-4-2 ya da Cuesta gibi lüzumsuz fanteziler.
Dünkü Alanya maçının da ilk 45 dakikasındaki kötü görüntünün ve soyunma odasına mağlup girmelerinin nedeni de yine benzer... Yine bozuk olmayan bir şeyi tamir etmeye çalışması: Sara’yı sağ açıkta, Lemina’yı altı, Morata’yı 10 numarada başlatması. Galatasaray dün ilk devrede yine şaşkındı, dağınıktı. Topa sahipti ama oyunu kontrol etmekten uzaktı. İkinci yarının başında Torreira ve Sara’nın orijinal bölgelerine dönüşü, kanatların da Barış-Yunus’a emaneti sonucu hikaye değişti, maçı çevirdi Galatasaray.
OSiMHEN-MORATA FONKSiYONEL GÖZÜKMEDi
Dün Galatasaray kazandı, ancak iki olumlu gelişimin yanında iki de olumsuz detayın altını çizmek gerek:
1) Haftalardır suskun olan Barış’ın dönüşü. İkinci devrede iki gol de dahil her akının kalbindeydi.
2) Lemina üç haftadır defansın hemen önünde “altı numara” oynuyor. Torreira ise nedense sekiz numara rolüne geçti. Bu model işlemiyor. Dün zaten ikinci devrede orijinal ayarlara dönülünce geldi 3 puan.
3) Morata bir Mertens değil. Osimhen-Morata ikilisi dün bir puan kaybına mâl olmadı ama bence çok fonksiyonel değiller.
FIRAT AYDINUS: GALATASARAY İKİNCİ YARIDA 'PABUÇ PAHALI' DEDİ!
İlk yarıda üretken olamayan sarı - kırmızılı takım, ikinci devredeki oyunuyla kazanırken, gollerde Barış başroldeydi.
Okan Buruk, geçen hafta Kasımpaşa ile 3-3 berabere kalan kadrodan Sallai yerine sakatlıktan dönen Morata ile başladı Alanyaspor maçına. Mertens ve Yunus da kulübede idi. İlk 45 dakika itibarıyle topu rakibe bırakıp hızlı çıkışlarla sonuca gitmek isteyen Alanyaspor’a karşılık, set halinde karşı sahaya yerleşen ama etkisiz kalan ve üretken olamayan bir Galatasaray vardı.
Tatsız tuzsuz ve zevksiz bir 45 dakika izledik. Oyunun gidişatı itibariyle bu bölümde beklenmedik bir gol oldu. Galatasaray savunmasının hatalar zinciri neticesinde, Alanyaspor’a ara transferde gelen Vilhena şık bir golle takımını 1-0 öne geçirdi.
Galatasaray’ın belki de en fazla top kaybettiği bir ilk yarıya şahit olduk. İkinci devrede Okan Buruk, Lemina’yı kulübeye çekip Yunus’u sahaya sürdü.
İlk yarının belki de en etkisiz ve suskun oyuncusu olan Barış, ikinci 45’te gollerin mimarı oldu. İlk golde attığı şut ve ikinci golde Osimhen’in kafasına ‘adrese teslim’ asisti ile galibiyete büyük katkı yaptı. Sonuçta Galatasaray, puan kaybı halinde büyük sorun yaşayabileceği bir maçı geriden gelip kazanmayı bildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: