Merhabalar, öncelikle bendeniz Nilay Kocaoğlu. 15 yaşında olan, öğrenimini Mustafa Özkan Anadolu Lisesi 10. Sınıfta devam ettiren bir öğrenciyim. Kayseri’nin İncesu ilçesine bağlı Subaşı Mahallesi’nde yaşamaktayım. Aslen Kayseriliyim. Aynı zamanda yaklaşık 2 gün önce kitabı satışa sunulan bir yazarım. Bu konuda çok heyecanlı olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Yazarlık hayatım o kadar ani bir şekilde başladı ki açıkçası şu an pek yazar sayılmam. Çünkü bu dünyaya birçok eser bırakan büyük üstatlara saygısızlık yaptığımı düşünürüm. Yazar olarak sayılmam için çok yolum var bence. Kitap okumayı çok fazla seven bir genç olduğum için onların katkısı epey oldu. Çünkü bence yazmak için belli bir bilgi birikiminin olması gerektiği yönündeyim. Hayatlarımızın farklı farklı acıları ve hüzünleri mutlaka vardır her birimizin. Açıkçası bu iki duyguyu iliklerime kadar hissettiğim bir günün akşamında yazmaya başladım amansız bir şekilde. Çünkü böyle anlar da hep yazma gereği duyardım ben. Defterlerim olurdu sürekli bir şeyler karalardım. En nihayetinde kitap yazma deneyimine varmış oldum o gün. Öncülük eden biri oldu mu sorusuna ise net bir cevap veremeyeceğim. Aslında yazmam gerektiğini söyleyen insanlar oldu zamanında ama açıkçası o zamanlar kendimi hazır hissetmiyordum. Kısmet 2022’ ye imiş.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Öncelikle çok güzel bir soru olduğunu belirtmem gerekiyor bence. Yazarken genellikle gözlemlediğim insanların günlük hayatlarından etkilenirim diyebilirim. Sıradan olduğunu düşünmüyorum bu günlük hayatların; çünkü bir insan yazarken ilham alabiliyormuş bu durumdan. Kitaplar, şarkılar ve beni üzen durumlar yazma deneyimine epey katkı sağladı diyebilirim. Çok fazla karamsarlığın ve umutsuzluğun bana rastladığı dönemlerden geçiyordum o zamanlar kendimce. Çok fazla hayat ve çok fazla insan gözlemlemeye dikkat ettim diyebilirim.
İçerdeki Yeis isimli eserinizden bahseder misiniz?
“İçerdeki Yeis” çok çok özel benim için. Hem ilk eserim olduğu için hem de karakterlerin her birine ufakta olsa kendimden bir şeyleri yansıttığım için. Başta Asaf karakterimiz olmak üzere diğer karakterlerimiz ufakta olsa beni yansıtıyor. Eminim ki birçok okuru da yansıtmışımdır diye düşünüyorum. Baş karakterimizin hayatı öğrenme, hayatı tecrübe etme yolundaki zorlu ve buhranlı hayatını okumanızı çok isterim. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
İçerdeki Yeis isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Bence birçok yazar benim gibi düşünüyordur ki, yazdığımız kitabın ismini bulmak kitabı yazmaktan daha düşündürücü ve daha zorlayıcı gelmekte nedense. İlk beş sayfanın sonunda koydum kitabımın ismini. “Yeis” kelimesi çok sevdiğim bir kelimedir zaten. ‘Ümitsizlik ve umutsuzluk’ anlamına gelmektedir. Karakterin daha çok psikolojisini ve iç benliğini yansıttığım için “İçerdeki Yeis” ismini koymaya karar verdim. Çok da memnunum açıkçası.
İçerdeki Yeis isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Bu biraz zorlayıcı bir soru olmuş açıkçası. Bu soruya net cevaplar vermem mümkün değildir ki bu sorunun cevabı kişiden kişiye göre eminim değişecektir. Ancak bu kitabı ben değil de başkası yazmış olsaydı ve ben okusaydım, kesinlikle duyguları ve durumları karakterimizle birlikte ben de iliklerime kadar hissettim, yorumunda bulunabilirdim. Ayrıca dili çok nahif ve akıcı bir kitap yorumunu da belirtirdim elbette.
İçerdeki Yeis isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Vermek istediğim çok fazla mesaj oldu her bir bölümde, her bir küçük ayrıntı da. Lakin net bir şey söyleyecek olursam o da şu olur. Her insan bir yaşam mücadelesi veriyor; kimi çalışarak, kimi okuyarak, kimimiz ise maddi ve manevi konuda. Karşılaştığımız her bir insanın görüntüsüne aldanmadan her bir insana hatta her bir canlıya karşı nazik olmalı ve bu hayatı ne zorluklar olursa olsun sevmeli ve yaşamalıyız’ mesajı net bir cevap oluyor bence.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Vermek istediğim çok fazla mesaj oldu her bir bölümde, her bir küçük ayrıntı da. Lakin net bir şey söyleyecek olursam o da şu olur. Her insan bir yaşam mücadelesi veriyor; kimi çalışarak, kimi okuyarak, kimimiz ise maddi ve manevi konuda. Karşılaştığımız her bir insanın görüntüsüne aldanmadan her bir insana hatta her bir canlıya karşı nazik olmalı ve bu hayatı ne zorluklar olursa olsun sevmeli ve yaşamalıyız’ mesajı net bir cevap oluyor bence.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Şu an da ikinci kitabım “Müessir Kaptan” ı yazıyorum. Tür psikolojik roman. Çok heyecanlıyım bu kitabım için. Umarım yine aynı hız ve kararlılıkla devam ederim. Sorularınız için çok teşekkür ederim, çok keyifli bir sohbetti benim için. Tekrardan görüşünceye dek hoşça kalın. Okuyacak olanlara çok müteşekkir kalacağımı belirtmek isterim. Okumaya ve yaşamaya devam edin.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: