TEK ZAMAN’I ALDIĞI YORUMLARDAN SONRA OKUYANLARIN YORUMU NE Mİ OLDU? İŞTE O YORUMLAR
İlk sayfadan son sayfaya kadar satır satır, sindirerek, merak ve heyecanla okunmayı hak eden muhteşem bir kitap. Günümüzün kaostan, kötülükten, şiddetten beslenen insanının ve az da olsa kurtuluşun bir olmakta, bir birlik olmakta olduğunu bilen kesimin belki de kitaplarda anlatılan sona yaklaşan dünyanın, kitapta büyük sıçrama olarak karşımıza çıkan değişimle uğradığı nokta yazarımız Semra Aksoy tarafından hayli etkileyici bir şekilde anlatılıyor. Aydınlanma, bireysel ve kolektif bilinç üzerine yazılmış; sevginin, yaradılışın tek gayesi ve iyileştirici gücü olduğuna parmak basan kitaptaki muhteşem betimlemeler böyle bir dünyada yaşamak nasıl olurdu diye düşündürüyor.
HERKESİN HAYALİNİ KURDUĞU O DÜNYA SEMRA AKSOY’UN KİTABINDA
Yazarın akıcı bir dili ve anlaşılır bir üslubu var. Kurduğu ütopya eğer insanlar bilinçleşirse mümkün olabilir bir ütopya. Benim hâlâ umudum var. Dünyaya son zamanda yaşanan iklim değişiklikleri, siyasi ve küresel olaylardan sonra bile umudum var.
Aslında hepimizin hayali daha yaşanılabilir bir dünya. Yazarımız öyle bir dünya yaratmış ki, bu dünya iyi ve güzel gelen her şey bence insanların bilinçlenmesiyle olmuş. Kitabın kapak tasarımının da çok hoşuma gittiğini söylemeden geçemeyeceğim. Yazarın o dünyayı anlatırken kullandığı betimlemeler beni kitabın içine alıp götürürken gözlerime de seyir zevki veren bir film gibi geldi. Yazar, her şeyin insanın elinde olduğunu, doğaya ve dünyaya nasıl davranırsak o şekilde karşılık alacağımızı çok güzel bir şekilde enfes bir kurguyla anlatmış, kalemine sağlık.
BİLMEYEN VARSA DİYE
Semra Aksoy kimdir?
1974 yılında Dinar’da doğdum. Evde herkesin kafasını ütüleyecek kadar konuşkan, okulda ve dışarıda ise sessiz ve çekingen bir çocuktum. O yaşlarda bile dünyaya, ülke siyasetine ilgi duyan, büyüklerin konuşmalarını dikkatle dinleyen bir çocuktum. Malum çocukluk yaşlarım ülkenin siyasi olarak çalkantılı dönemlerine denk geliyordu ve benim ailemde de birbirinden farklı fikirleri ateşli şekilde savunan büyüklerim vardı. Onları dinlemek söylediklerinden sonuçlar çıkarmak düşünce dünyamın o yaşlarda şekillenmeye başlamasına sebep oldu. Bunun dışında en çok yapmayı sevdiğim şeyler kuzenlerimle, arkadaşlarımla oyunlar oynamak ve her fırsat bulduğumda bir köşeye çekilip kitap okumaktı. O yaşlarda en sevdiğim yazar Jule Verne’di. Gençliğim de Hukuk Fakültesini kazandıktan sonraki üniversite yıllarım da yine bolca okuyarak, düşünerek, tartışarak ve sorgulayarak geçti denebilir. Okuldan sonra kurumsal bir şirkette avukatlık yapmaya başladım. Uzun yıllar çalıştıktan sonra 2017’de serbest olarak avukatlık yapmaya başladım. Halen de faal olarak avukatlık yapmaya devam ediyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: