HERŞEYDE FAZLASIYLA VAR OLAN, ASLINDA YOK SAYDIĞINIZ HEMŞIRELERE...
Yayınlanma :
06.04.2020 11:21
Güncelleme
: 06.04.2020 13:44
Büyümek, gelişmek, sağlıklı, mutlu ve üretken yaşayabilmek için bakım elzemdir.
Bu bağlamda; Hemşireler, toplumu bilgilendirerek sağlığın korunmasında, geliştirilmesinde ve hasta olduklarında ise en yakınlarının bile yapamayacağı tüm bakım hizmetlerini vererek insanların yeniden sağlıklarına kavuşmalarında öncülük eden profesyonel bir meslek gurubudur.
Gerek saha da, gerek hastanelerin her biriminde görev alan hemşirelerin görev ve yetki sorumlulukları halk arasında bahsedilen tansiyon ölçen, iğne yapan teyze olmadığının artık bilincindeyiz.
İnsanlar; henüz daha anne karnındayken başlayıp, ölüme kadar devam eden kesintisiz bir süreçte profesyonelleşmiş hizmet veren hemşirelere ihtiyaç duyarlar.
Hasta bedenleri şifalandırmak için emek harcayan, gündüz mesaileri ile düzensiz uykuyla gece nöbetleri arasında koşuşturan, düzenli beslenemeyen, yeni doğmuş bebeğini tanımadıgı kişilere bırakan,anne babasının son nefesinde bile yanında olamayan, bayramlardan, sosyal yaşamdan bihaber olan uzun çalışma saatleri,ağır iş yüküne rağmen profesyonelliklerini korumak zorunda kalarak hasta ve hasta yakınlarıyla iletişimde her zaman “güler yüzlü” olmaları ve empati yapabilme becerisi olması beklenen hemşireler hiçbir zaman gerektiği saygınlık ve değeri görememiştir.
Halkımızın hak ettiği bakımı verebilecek insan gücünün planlanması, bu planların hayata geçirilmesi ve sonuçlarının değerlendirilerek gerekli iyileştirmelerin yapılabilmesi için ve,hastanelerde, hasta bakımının kaliteli, güvenli ve kesintisiz biçimde sürdürülebilmesi için HEMŞİRELERIMİZ; Peki yeterli midir?
Maalesef!
Araştırmalara bakıldığında; OECD ortalamasında yüz bin kişiye 1071 hemşire ve ebe düşerken, Türkiye’de bu sayının 261 olduğu belirtildi. Verilere bakıldığında en son sırada Türkiye, ilk sırada ise 2076 sayısı ile Norveç yer alıyor.
Tedavi sürecinde heran yanıbaşınızda olan, her türlü problemimizi direk paylaşabildiğimiz Hemşirelerimizde; son yıllarda yapılan araştırmalar ve kanıta dayalı çalışmalarda, saatlerinin çokluğu, insanüstü güç isteyen çalışma koşulları, hemşire sayısının yetersizliği,maddi olarak yıllar içinde ücretlerinde yeterince artışın olmayışı, hakettikleri yıpranma payının verilmeyişi ve özel hizmet tazminatının emekliliklerine yansıtılmıyacağı gibi konuların olması sebebiyle;
"Mesleki Tükenmişlik"lerin çok arttığı belirlenmiştir.
Herşeye rağmen hemşirelerin toplumun sağlığını koruma ve yükseltme amaçlı örgütlenmelere öncülük edebileceği, ulusal ve uluslararası platformlarda mesleki bilgi, donanım ve tecrübesini kullanabileceği her türlü organizasyon yapılarında planlamacı, yürütücü olarak görev alabilecekken; Ülkemizin en önemli konusu "Pandemi ve Corona Hastalığı"nın tedavisinde başkalarının hayatı için kendi canlarını hiçe saymış çok değerli sağlık çalışanlarının içinde sorumluluk ve fedakarlık üstlenen Hemşirelerimize ne medyada ne de Bilim Kurulunda yer verilmemesi de son derece üzücüdür.
Bugüne kadar hiçe saydığımız ama çok şey borçlu olduğumuz Hemşirelerimiz için ne yapabiliriz?
Hemşirelikte Özerklik
Ek Ödemede Adalet ve Emekliliğe Yansıtılması
Söz verilen 5 Yıla 1 Yıl Yıpranma Payı
Sağlıkta Şiddet Yasası
Ve Coronadan Vefat Eden Sağlık Çalışanlarının Şehit Sayılmaları.
Bir Atasözünü hatırlatmak isterim.
" Gelin girmedik ev olur, ama ölüm girmeyen ev olmaz"
Son nefesimizde bile merhamet ve bilinçle hizmet aldığımız HERŞEYDE FAZLASIYLA OLAN, ASLINDA YOK SAYDIĞINIZ HEMŞIRELERE...
Ercan AKPINAR
DÜNYA ÇOCUK VE GENÇLİK GENEL BAŞKANI
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: