"Yüzleşme ve Arınma"

Şu yeryüzündeki dinlerin ve dinsel temalı öğretilerin 
"Ya ben?"
Sorusu karşılığında;
"Suçlu benim"
Alt yapısı mevcuttur.

Tüm dinler ve öğretiler insanın,
İnsan olmaktan mütevellit suçlarını itiraf edip,
Kendine cezasını kesip de arınmasını ister.!

Mesela Budizm; 

Nirvana'ya ulaşmak, 
Mesela meditasyon, 
Dağlara çekilip de kabir yalnızlığındaki inzivalar, 
Bir gıdım Sebze ile, 
Gününü geçiştirmek. 
Gönlü gözü 
Ve 
Nefsi arındırmaktır. 
Bunu düşündüğümüzde,
Bu arınma sürecinde, 
Bu insan kendisiyle, 
Ne çok hesaplaşıyordur.
Suçlarını, 
Günahlarını nasıl imbik'ten geçiriyordur 
Ve 
İmbik'ten geçirdikçe, 
Cezasını kestikçe, 
Nasıl rahatlıyordur..

Tüm bu süreçlerin temelinde, 
"Suçlu benim" 
İtirafı vardır..

Mesela Yahudilik-Müsevilik

Tanrının gönderdiği en sert dinlerden biridir diye düşünüyorum. 
Katı-zalim kuralları vardır. Bu dinin inananları da öyle şekilci, 
Sert 
Ve 
Zalimcedirler..

Sakın, 'olur mu yahu',
Türünden bir izahata kalkışmayınız lütfen!
Dün Hitlerin elinde inim-inim inleyenler, 
Bugün Filistin'de zevkle çocuk katlediyorlar. 
Bu katı dinde bile,
'Ağlama duvarı' şeklinde ritüel, 
"Suçlu benim" itirafını,
İtiraf edilerek,
Duvar bile zorlanmaktadır..

Mesela Hristiyanlık

Modern din ya hani(!) Avrupa! 
Avrupa denilince, 
İllaki bir çağdaşlık, 
Bir modernlik çağrışıması olur ya, 
Ondan işte! 
Ama doğası aynı işte! 
İnsan zaaflarıyla insandır. Hristiyanlıkta da, 
Günah çıkarma vardır.
Bu sayede, 
Suçlarla yüzleşilerek,
"Suçlu benim"
Seklinde itiraf edilerek,
Suçtan-günahtan arınma vardır..

Mesela İslamiyet

O kadar enteresan bir durumdur ki; 
Şu bizim sevgi dinimiz olan İslamiyet de,
Maalesef ki, 
Çok kolay yobazlaştırılarak,
Bir anda, 
Aslı olmayan sahtelikleriyle,
Bir cinayet şebekesine dönüşebilmrktedir.
Bu ds bizim çilemiz galiba!

Bir İslam Bilginine ait olduğu söylenen, 
Şu ifade, 
Ne kadar da,
Söylemek istediğimizi doğrular mahiyettedir..

"İslam'ı, yobazlardan koruyun, 
Şayet İslamı yobazlardan koruyamıyorsanız,
Dünya'yı İslam'dan koruyun" demektedir.. 

Şu çağda, 
Dilinde Allahu ekber nidalarıyla, 
Yüzlerinde bir kucak kara sakal 
Ve 
Ellerinde Palalarla, Ortadoğu'nun orta yerinde,
Yine İslamiyet adına,
O dinin peygamberinin çocuklarının kellesi kesilip de,
Top niyetine oynanıyorsa,
Büyük bir sorun var demektir..

Bu durumu, 
Sadece sorun olarak ifade etmek de, 
Hataların büyüğü olacaktır.
Basitleştirmek demektir. Aslına bakarsak eğer,
Sadece sorun değil, 
Bildiğimiz, 
Afet, 
Felaket 
Ve 
Kâbustur.!

"Allahu ekber"
Yani "Allah Büyüktür" demektir. 
Bu güzelim nidayı,
Tekbire çevirterek, 
Öyle bir noktaya getirdiler ki,
'Tekbir' sesi duyulduğunda;
Şiddet olacak, 
Savaş olacak, 
İnsanlar ölecek gibi, 
Bir algı oluşturuldu..

Tekbir getiren bir canlı bomba, 
Bombanın pimi çeker 
Ve 
Bir ülkenin başkentinin istasyonun da, 
100 insan öldürür..

Paramparça olarak, 
Tekbir getirilip de, 
Ateşlenir bir bomba 
Ve 
O bomba gider düşer yoksul
Ve de 
Çocuklu bir eve..

O ümmetin peygamberinin  ruhuna ateş düşürür.
Hazreti Muhammed de,
Kendi dini adına bunu yapana,
Lanet eder.
Lanetli ruhuna, 
Cehennem vaat eder..
                                  ☆

İnsana en çok şiir yakışır,
Yeryüzüne dd yağmur,
Gökyüzüne mavi,
Ve 
En çok da, 
İnsana vefa yakışır..

Yüreğe sevda, 
Gözlere haya,
Ve 
En çok da, 
Onurlu yaşamak yakışır;
İnsanca, 
Sevdaca
Ve de 
Duruca..
                            *

Gün sevgi sıcaklığiyle,
Güne erişe..