ARAMA,KURTARMA ON NUMARA..
Yayınlanma :
24.07.2021 18:41
Güncelleme
: 24.07.2021 18:41
Devletimizin 2009 yılında; İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Başbakanlık denetiminde oluşturmuş olduğu AFAD "Afet ve Acil Durum Yönetimi" yasa ile kuruluşunu tamamlamış göz bebeğimiz kurumlardan biridir.
Ülkemizde yaşanan deprem, sel, hortum, toprak kayması ve benzeri doğa felaketlerine karşı, acil arama ve kurtarma görevi ifa eden bu kurum ACİL kodu ile her daim yanınızdadır.
Kimi zaman acil doğum için yada acil hastalar için köylerde helikopteriyle görürsünüz onları, kimi zaman vahşi hayvan saldırısına uğramış bir turistin yanında…Ya da yaralı bir çobanın yanında görebilirsiniz. Doğada kaybolmuş insanlar için, yüzlerce AFAD elemanı, gece gündüz demeden, arama ve kurtarma çalışmalarını sürdürmektedirler.
Eskiden bunları rüyamızda görseydik İNANAMAZDIK.
Ama bugün YAŞANAN HER FELAKETTE ÇAT KAPI YANIMIZDA, Allah’a şükür…
***
Değerli okurlarım, devletimiz, her hangi bir felaket anında tüm kurum ve kuruluşları ile vatandaşın imdadına yetişerek, mağdurların, barınma, yeme içme ve kurtarma gibi işlemlerini anında yapmaktadır.
Şu anda, Rize ve Artvin’de meydana gelen sel felaketinin yaralarını sarmak için ilgili Bakanlar ve Cumhurbaşkanımız vatandaşın yanındadırlar.
Hatırlayın; Körfez depreminde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmişti.
Depremzedeler kaderlerine terkedilmişti.
Yurt içi ve yurt dışından, deprem için gelen nakit yardım paraları, depremzedelere verilmemiş, memurlara maaş olarak ödeme yapılmıştı…
Zamanın Başbakanı Ecevit açıklamıştı. Devletimiz iflasla karşı karşıya bir durumdaydı…
Afrika ülkeleri gibiydik, adeta…
***
ABD’den bir örnek vermek istiyorum…
ABD’de bir bina yıkılmıştı.
200’e yakan insan enkazın altında kalmışlardı.
Kurtarma ekipleri on gün gibi uzun bir zaman içinde çok az sayıda insanı kurtarmış, yüzün üstünde insanın ölmesi umurlarında olmamıştı.
Bir bahane uydurarak sonunda binayı yıkmış ve işi bitirmişlerdi…
Oysa bizde öyle mi?
İnsana verilen değer en üst seviyede..
Felaketin durumuna göre üç ya da dört gün içinde netice alabilecek bir kabiliyette, AFAD’ımız…
Dünyanın en güçlü ülkeleri olarak bilinen ülkelerde örneğin Almanya’da geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketi onlarla ilgili asıl gerçeği bizlere gösterdi…
Yüzlerce insan hayatını yitirmiş bir o kadarı da kaybolmuşken Alman Başbakanı İBAN numarası ile yardım talep etme noktasına gelmişti…
ÇOK ŞÜKÜR Kİ DEVLETİMİZ KENDİ İMKANLARI İLE SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELEN BİR YAPIYA SAHİP…
Petrol satan bir ülke değiliz.
Çok önemli ekonomik kaynaklarımız da ne yazık ki yok.
Geçmişte, ülkemiz yetmiş sente muhtaç hale getirilmişti. Bu söylem, dönemin Başbakanı olan Süleyman Demirel'e aittir.
Devletimizin ekonomisine el konulmuştu.
Bizleri, İMF yönetiyordu.
Siyasi yaşamımıza da ABD, FETÖ vasıtası ile el koymuştu.
Erdoğan, her anlamda bitik bir Devletin Başbakanı olmuş, yedi düvele karşı savaş verme zorunda kalmıştı…
Yapılanları şöyle bir düşünün…
Ülke nereden nereye geldi.
Bunları görmemek için kör olmak ya da nankör olmak lazım.
Kılıçdaroğlu’nun Genel Müdürü olduğu SSK iflas bayrağını çekmişti.
Hastalar, hastane kapılarında ölüyordu.
Doktor bulmak, muayene olmak mümkün değildi.
Hastaneler pislik içindeydi.
SSK’lılar ilaç alamıyorlardı.
Hastanede ölenler rehin kalıyor, yakınları PARA VERMEDEN ÖLÜLERİNİ DAHİ ALAMIYORLARDI.
Rahmetli Savaş Ay’ın programını hatırlayanlar bilirler…
ÜLKENİN ÇİVESİ ÇIKMIŞTI…
***
1980 yılında Doğubeyazıt Birinci Mekanize Tugay Komutanlığında yedek subay idim…
Tatbikat yapmaya karar verildi.
Tanklar ve diğer araçlarımız ilk toplanma bölgesi olarak belirlenen yedi kilometre mesafeye dahi gidemedi.
Böyle rezil bir durum yaşadık. ABD nin bize vermiş olduğu, hurda Tank'lar ve diğer askeri araçlar yol boyunca hareketsiz kalmışlardı.
Tatbikat iptal edildi.
O günkü ordu ile bu günkü orduyu kıyaslamak MÜMKÜN MÜ?
Şu anda Dünyanın en önemli ordularından biri haline geldik.
Bunları unutmayalım.
Nankörlük yapmayalım.
Körü körüne Erdoğan düşmanlığı size de bize de bir şey kazandırmaz.
Yalanlarla, algı operasyonları ile sadece ülkemize zarar verilir.
***
Geçen yazımda da bahsetmiştim.
Kendini ifade edemeyen tek siyasi parti Ak Parti’dir. Şu açıkladığım hizmetin yanısıra binlerce hizmetler vardır.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun tüm bu hizmetleri içeren videolar hazırlayıp teşkilatlara göndermeli.
Çalışma konusunda teşkilatlar denetim altına alınmalı.
Yazıktır, günahtır, Erdoğan’a…
Kendisini ülke için feda etmiş durumdadır.
Gecesi yok.
Gündüzü yok.
Uykusu yok.
Korkusu yok.
Yedi düvele karşı savaş vermektedir.
Vicdanı olan herkes bu LİDERE destek olmak zorundadır.
Benim hiç bir beklentim yok.
Ülkemin geleceği için tüm gücümle destek oluyorum ve olacağım.
Allah ülkemizin yar ve yardımcısı olsun.
Saygılarımla…
İDRİS ORTAKAYA
Ülkemizde yaşanan deprem, sel, hortum, toprak kayması ve benzeri doğa felaketlerine karşı, acil arama ve kurtarma görevi ifa eden bu kurum ACİL kodu ile her daim yanınızdadır.
Kimi zaman acil doğum için yada acil hastalar için köylerde helikopteriyle görürsünüz onları, kimi zaman vahşi hayvan saldırısına uğramış bir turistin yanında…Ya da yaralı bir çobanın yanında görebilirsiniz. Doğada kaybolmuş insanlar için, yüzlerce AFAD elemanı, gece gündüz demeden, arama ve kurtarma çalışmalarını sürdürmektedirler.
Eskiden bunları rüyamızda görseydik İNANAMAZDIK.
Ama bugün YAŞANAN HER FELAKETTE ÇAT KAPI YANIMIZDA, Allah’a şükür…
***
Değerli okurlarım, devletimiz, her hangi bir felaket anında tüm kurum ve kuruluşları ile vatandaşın imdadına yetişerek, mağdurların, barınma, yeme içme ve kurtarma gibi işlemlerini anında yapmaktadır.
Şu anda, Rize ve Artvin’de meydana gelen sel felaketinin yaralarını sarmak için ilgili Bakanlar ve Cumhurbaşkanımız vatandaşın yanındadırlar.
Hatırlayın; Körfez depreminde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmişti.
Depremzedeler kaderlerine terkedilmişti.
Yurt içi ve yurt dışından, deprem için gelen nakit yardım paraları, depremzedelere verilmemiş, memurlara maaş olarak ödeme yapılmıştı…
Zamanın Başbakanı Ecevit açıklamıştı. Devletimiz iflasla karşı karşıya bir durumdaydı…
Afrika ülkeleri gibiydik, adeta…
***
ABD’den bir örnek vermek istiyorum…
ABD’de bir bina yıkılmıştı.
200’e yakan insan enkazın altında kalmışlardı.
Kurtarma ekipleri on gün gibi uzun bir zaman içinde çok az sayıda insanı kurtarmış, yüzün üstünde insanın ölmesi umurlarında olmamıştı.
Bir bahane uydurarak sonunda binayı yıkmış ve işi bitirmişlerdi…
Oysa bizde öyle mi?
İnsana verilen değer en üst seviyede..
Felaketin durumuna göre üç ya da dört gün içinde netice alabilecek bir kabiliyette, AFAD’ımız…
Dünyanın en güçlü ülkeleri olarak bilinen ülkelerde örneğin Almanya’da geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketi onlarla ilgili asıl gerçeği bizlere gösterdi…
Yüzlerce insan hayatını yitirmiş bir o kadarı da kaybolmuşken Alman Başbakanı İBAN numarası ile yardım talep etme noktasına gelmişti…
ÇOK ŞÜKÜR Kİ DEVLETİMİZ KENDİ İMKANLARI İLE SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELEN BİR YAPIYA SAHİP…
Petrol satan bir ülke değiliz.
Çok önemli ekonomik kaynaklarımız da ne yazık ki yok.
Geçmişte, ülkemiz yetmiş sente muhtaç hale getirilmişti. Bu söylem, dönemin Başbakanı olan Süleyman Demirel'e aittir.
Devletimizin ekonomisine el konulmuştu.
Bizleri, İMF yönetiyordu.
Siyasi yaşamımıza da ABD, FETÖ vasıtası ile el koymuştu.
Erdoğan, her anlamda bitik bir Devletin Başbakanı olmuş, yedi düvele karşı savaş verme zorunda kalmıştı…
Yapılanları şöyle bir düşünün…
Ülke nereden nereye geldi.
Bunları görmemek için kör olmak ya da nankör olmak lazım.
Kılıçdaroğlu’nun Genel Müdürü olduğu SSK iflas bayrağını çekmişti.
Hastalar, hastane kapılarında ölüyordu.
Doktor bulmak, muayene olmak mümkün değildi.
Hastaneler pislik içindeydi.
SSK’lılar ilaç alamıyorlardı.
Hastanede ölenler rehin kalıyor, yakınları PARA VERMEDEN ÖLÜLERİNİ DAHİ ALAMIYORLARDI.
Rahmetli Savaş Ay’ın programını hatırlayanlar bilirler…
ÜLKENİN ÇİVESİ ÇIKMIŞTI…
***
1980 yılında Doğubeyazıt Birinci Mekanize Tugay Komutanlığında yedek subay idim…
Tatbikat yapmaya karar verildi.
Tanklar ve diğer araçlarımız ilk toplanma bölgesi olarak belirlenen yedi kilometre mesafeye dahi gidemedi.
Böyle rezil bir durum yaşadık. ABD nin bize vermiş olduğu, hurda Tank'lar ve diğer askeri araçlar yol boyunca hareketsiz kalmışlardı.
Tatbikat iptal edildi.
O günkü ordu ile bu günkü orduyu kıyaslamak MÜMKÜN MÜ?
Şu anda Dünyanın en önemli ordularından biri haline geldik.
Bunları unutmayalım.
Nankörlük yapmayalım.
Körü körüne Erdoğan düşmanlığı size de bize de bir şey kazandırmaz.
Yalanlarla, algı operasyonları ile sadece ülkemize zarar verilir.
***
Geçen yazımda da bahsetmiştim.
Kendini ifade edemeyen tek siyasi parti Ak Parti’dir. Şu açıkladığım hizmetin yanısıra binlerce hizmetler vardır.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun tüm bu hizmetleri içeren videolar hazırlayıp teşkilatlara göndermeli.
Çalışma konusunda teşkilatlar denetim altına alınmalı.
Yazıktır, günahtır, Erdoğan’a…
Kendisini ülke için feda etmiş durumdadır.
Gecesi yok.
Gündüzü yok.
Uykusu yok.
Korkusu yok.
Yedi düvele karşı savaş vermektedir.
Vicdanı olan herkes bu LİDERE destek olmak zorundadır.
Benim hiç bir beklentim yok.
Ülkemin geleceği için tüm gücümle destek oluyorum ve olacağım.
Allah ülkemizin yar ve yardımcısı olsun.
Saygılarımla…
İDRİS ORTAKAYA
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorumlar
Kalan Karakter: