CAN İZMİR GEÇMİŞ OLSUN….
Yayınlanma :
03.11.2020 18:43
Güncelleme
: 03.11.2020 18:43
Deprem acımız yarım asırdan bu yana hiç mi hiç dinmedi.
Muradiye, Çaldıran ve Erciş depreminde binlerce kardeşimizi kaybettik.
Ardından Körfez Depreminde on binlerce canımız gitti.
Sonrasında Van Depreminde yine on binlerce canımızı kaybettik.
Çok yakın bir zaman içinde Malatya ve Elazığ Depremlerini yaşadık.
Daha da ismini sayamadığm yüzlerce depremle acılarımıza acı kattık…
En son İzmir Depremini yaşamaktayız.
Deprem bizim kaderimiz.
Deprem kuşağı üzerine binalarımızı inşa etmişiz.
Mevcut halimizle daha çok depremler yaşar ve daha çok canlarımız elimizden gider.
Kafayı değiştirmek zorundayız.
Tedbirler almak zorundayız.
Deprem bilimcileri TV kanallarına çıkıp ahkam kesmektedirler.
Şu fay kırıldı.
Diğer fay hattını etkiledi.
O da yakında kırılır.
Şu bölgede, bu bölgede deprem kaçınılmaz durumdadır.
Ha geldi ha gelecek diye fetvalar vermektedirler.
Birileri de çıkıp demiyor ki; kardeşim, İstanbulda bir deprem olursa yüz binlerce insan ölür.
Tedbir almalısınız.
Bakınız, japonya da 7 şiddetinde, 8 şiddetinde hatta 9 şiddetinde depremler olunca hiç bir insan ölmüyor.
Biz de ise 7 şiddetindeki depremler on binlerce canımıza mal oluyor.
8, 9 şiddetinde deprem yaşarsak eğer, milyonlarca insanımız yok olur.
Neden?
Çünkü Japonlar depreme dayanıklı konutlar inşa etmişlerdir.
Biz de mecburuz.
Depreme dayanıklı konutlar yapmak zorundayız.
Bunu beceremediğimiz taktirde her üç ve beş yılda bir felaketle karşı karşı olmaktan kurtulamayız.
Tabii ki bu mesele sadece Devletin meselesi değil.
Bu ülkede yaşayan herkesin meselesidir.
Her evde üç araba, beş araba bulunduranlar, arabasız olduğu için üzüntü içinde olanlar, kredi kullanarak araba almaya çalışanlar, bu lüks ihtiyaçtan vaz geçip, öncelikle sağlıklı yaşayabilecek bir evinizin olması konusunda Devletle birlik olmalısınız.
Başka türlü bu sorun çözülemez.
Devlet Millet el ele vermek zorundadırlar.
Gelelim Devletin ilgisine…
2011 yılında Van depremini yaşadık.
Ben de hemşehrilerimle birlikte depremi yaşadım.
Binlerce canımız elmizden gitti.
Deprem saat 14 civarında olmuştu.
O dönemde Cumhurbaşkanımız, Başbakandı.
Başbakanımız aynı gün saat 19.00’da Van’a geldi.
Hemen yaraların sarılması için talimatlarını verdi.
Her türlü ihtiyaçlar karşılandı.
Bir yıl içinde 25 bin konut yapılarak depremde mağdur olanlara teslim edildi.
Körfez depreminde başbakanımız rahmetli Ecevit’di.
Arabayla üç saatte gidilecek yere üç gün sonra gidebildi.
İnsanlar kendi kaderlerine terk edildi.
Ne yazık ki Körfez depreminde Devlet yoktu.
Malatya ve Elazığ depreminde aynı gün Devlet vatandaşının yanında oldu.
Acılarını paylaştı.
Yaralarını sardı.
İhtiyaçlarını karşıladı.
En son İzmir depremi,
Devletimiz tüm imkanları ile İzmirlilerin yanında oldu.
Evsiz kalanları bir yıl içinde ev sahibi yapacak, inşallah.
Devletimizin bu ilgisinden hoşnut olmayan çürük bir zihniyetin sahipleri var.
Bunlardan birisi ile ben de karşlaştım.
Anlatayım…
İzmirdeyim, havaalanına gitmek için bir taksiye bindim.
Yollar çok kötüydü.
Araba bata çıka gidiyordu.
Şöföre sordum.
Neden bu kadar bozuk bu yollar.
İzmir bundan kırk yıl önce Türkiye’nin en güzel şehriydi.
Her yönüyle.
Şimdi kocaman bir köy görünümünde.
Çok üzüldüm.
İzmir bunu hak etmiyor.
Yazıklar olsun yerel yöneticilere, dedim.
O arada belediye başkan seçimleri de var.
Binalı Yıldırım Belediye başkan adayı.
Bak, dedim. “Binali bey çok yetenekli ve çok deneyimli bir insandır. İzmir için büyük bir şanstır. Seçin onu İzmiri cennet etsin.”.
Şöför "Yollarımızı altın kaplama yapsa, bile biz AK Partiye oy vermeyiz" dedi.
Canınız cehenneme, dedim.
Durdurdum arabayı ve indim.
İşte böyle düşman anlayışı içinde meselelere bakan bir çok arızalı zavallı mahlukatlar var, o güzelim kent İzmir’de…
Eminim, Devletin gayretlerinden hoşnut olmayan bu beyinsel arızalı mahlukatlar "keşke Devlet gelmeseydi, elli kişi daha ölseydi" diyebilecek kadar kin ve nefret içindedirler.
İnşallah yakın bir gelecekte sevgili İzmirliler, güzel İzmirimizi bu çürük zihniyet anlayışından kurtarır.
Bizim için önemli olan Devlettir.
Yönetenler babamızın çocukları değil.
Dün Ecevit yönetiyordu.
Bu gün Erdoğan yönetiyor.
Yönetenler gelip geçicidirler.
Aslolan Devlettir.
Devlet, yöneticilerin Devleti değildir.
Bu ülke vatandaşlarının tamamınındır.
Ecevit dün vardı bu gün yok.
Erdoğan bu gün var yarın yok.
Bu kadar alçakça düşmanlığa bir anlam veremiyorum.
Bu çürük zihniyetin kuklası görünümünde olan Kılıçdaroğlu, erken seçim, diyor.
Erdoğan da " biz kabile Devleti değiliz" seçim zamanında olacak, deyince, Kılıçdaroğlu, yoksul insanlar istiyor, şeklinde konuşuyor.
Sanki kılıçdaroğlu gelirse, yoksulluk bitermiş gibi…
SSK Genel Müdürü iken SSk’yı iflas ettirdin.
İlaç alamıyorduk.
Emeklilere maaş ödeyemediniz.
Hatırlayın; Körfez depremi için gelen dış yardım paraları ile Ecevit işçi emeklilerinn maaşlarını ödemedi mi?
Ne çabuk unuttunuz.
Ama biz yaşadıklarımızı unutmayız.
Erdoğan’ı TV programına davet ediyor.
Allah aşkına sen kimsin?
Normal şartlarda eski CHP’nin ilçe başkanı dahi olamayacak bir durumdasın.
FETÖ’nün kaset genel başkanı oldun.
CHP’yi de kendine benzettin.
Erdoğan Dünya lideridir.
Seninle TV’ye çıkarsa kendisini küçültür.
Haddini bil.
Yalanlarına devam et.
Arkanda sürüklediğin bu sürü elbette bir gün doğruyu göreceklerdir.
Saygılarımla…
İDRİS ORTAKAYA
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: