DEVRİMCİLİK NEDİR?.

68 kuşağı derler bizlere…
Bizler, emperyalizmin kucağına oturtulmuş ülkemizin bağımsızlık  mücadelesini veren bir nesili temsil etmekteydik.
Ülkemizin bağımsızlık mücadelesini verirken çok büyük bedeller de ödedik.
Kurşunlandık, öldürüldük,
Zindanlarda çürüdük, işkenceler gördük, idam edildik, işimizden kovulduk, işsiz kaldık.
Açlığa mahkum edildik.
Velhasılı her türlü insanlık dışı muammeleye tabi tutulduk.
            Neydi suçumuz?
Ülkemizi sevmek, kimseden talimat almadan, dilediğimiz gibi ülkemizi yönetmek.
Tam bağımsız bir ülkeyi oluşturmak temel arzumuzdu.
İsteklerimiz bizim boyutlarımızın çok üstündeydi, zaman bunu bize gösterdi…
Bunu başarabilme şansına sahip değildik. ,
Tüm iyi niyetimizle bu örgütlenmenin içinde yerimizi aldık.
Canımızı ortaya koyduk.
Mitingler yapıp sesimizi duyurmaya çalıştık.
Bizden daha fazla deneyimli ve bilgili olan arkadaşlarımız, bizleri bilinçlendiriyorlardı.
Örneğin; ülkemizin PETROL kaynaklarını yabancı şirketler kontrol ediyorlardı.
Petrol arayan şirketler, petrolu bulunca, kuyuyu betonla kapatarak, petrol bulamadıklarını söylüyorlardı.
Kimse bunları kontrol edemiyordu.
Biz bu yapının değişmesi için hayatımız pahasına mücadele ettik.
Sonuçta biz kaybettik.
Deniz Gezmiş’in idam sehbasındaki son süzünün "Kahrolsun ABD emperyalizmi, Yaşasın tam bağımsız Türkiye" şeklinde olması, bağımsızlık özleminin bir ifadesiydi.
            Bu bağlamda; "Dünya beşten büyüktür" diyerek, adaletsiz bir dünya düzenine baş kaldıran bir Dünya Liderine sahip olmamız, kanaatimce onur kaynağımız olmalıdır.
Başta ABD olmak üzere hiç bir emperyalist ülkeye taviz vermeyen ve kefenini giyerek ülkesi uğruna canın feda etmekten çekinmeyen, dik duran, doğru bildiği yoldan yürüyen Erdoğan yüz yılın en büyük Devrimci lideridir.
Bir çok badireleri Allah’ın izniyle atlatan ve ülkesini hiç kimseden talimat almadan yöneten Erdoğan, tam bağımsız Türkiye okunu atmıştır.
Artık ok yaydan çıkmıştır.
Hiç bir güç bağımsızlığımıza ambargo koyamaz.
            Düşmanlarımız bitti mi?
Elbette hayır.
Daha da çoğaldı.
Daha geçen hafta; ABD’nin başkan adayı "Türkiye’de muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı devirelim" diyebilecek kadar gözü dönmüş alçak ve namusuzca bir plan içine girmiş bulunmaktadır.
Yerli işbirlikçilerinin algı operasyonları ile Erdoğan düşmanlığı zirve yapılmıştır.
"Erdoğan gitsin Tükiye batsın" sözleri ile kin ve nefret söylemlerini artık bas bas bağıran işbirlikçileri, ABD’nin bir numaralı uşaklığını yapmaktadırlar.
Neden Erdoğan düşmanı olduklarını sorarsanız, mantıklı bir cevapları yoktur.
Hele günümüzde “Devrimciyim” diye geçinen kesim, şu anda ABD’ye uşaklık etmektedirler.
Deniz Gezmiş bunları görmüş olsaydı hepsinin yüzüne tükürürdü.
            Petrol, doğalgaz arayan gemilerimiz mi vardı?
Şu anda yerli ve milli gemilerimizle petrol, doğalgaz aramaktayız.
Zonguldak’da bulunan doğalgaz kaynaklarımız bütün Dünyanın gündemindedir.
Doğu Akdeniz’de petrol/doğalgaz aramamızı hazmedemeyen yedi düvele karşı, rest çekerek, petrol aramaya başlamış olmamız, güçlü, kararlı ve korkusuz bir ulus olduğumuzun bir göstergesidir.
            Bu gerçekleri görmeyecek kadar kör olanların gözlerinin Allah’ın hidayetiyle  “aydınlıkla buluşması”  tek dileğimizdir…
            Başka da bir çare de yok, gibi gözükmekte…
Allah ülkemize, Erdoğan’a ve kahraman ordumuza güç ve kuvvet versin, inşallah.
 
İDRİS ORTAKAYA