GÜÇLÜ DEĞİLSEN YAŞAMAYA HAKKIN YOK!..
Yayınlanma :
26.01.2022 10:24
Güncelleme
: 03.02.2022 12:17
Ayrıca hem insan ilişkileri bakımından hem doğa ilişkileri bakımından hem de Devletler arası ilişkiler bakımından…
"Güçlü değilsen" dilediğin gibi yaşama şansına ulaşamazsın.
Evet, değerli okurlarım, yaşadığımız yer küre üzerinde ne oyunlar oynanıyor.
Bu oynanan oyunlara bakmak önemli değil, görmek önemlidir.
Acaba görebiliyor muyuz?
Bu anlamda kendimizi hiç sorgulayabildik mi?
Bunu ciddi ciddi düşünmemizde önemli yararlar olacağına inanıyorum.
***
İnsanlar arasındaki ilişkilere baktığımızda, güçsüz insanlar güçlüler tarafından devamlı azarlanır, aşağılanır, hor görülür, adam yerine konulmazlar.
Doğaya baktığımızda, güçlü hayvanlar güçsüzlere yaşama şansı tanımaz.
Yakaladığını parçalar ve yok eder.
"Büyük balık küçük balığı yutar" misali…
Devletler arası ilişkiler de bunlara benzer.
Yaşadığımız bölgede Devletler arası ilişkileri şöyle bir gözden geçirelim, isterseniz…
Ben gözlemlerimi ve düşüncelerimi sizlere aktarırken emin olunuz ki hiç bir siyasi yapının penceresinden bakmayacağım.
Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, ülkesini, Bayrağını, Milletini seven ve ülkesi için canını ortaya koyan birisi olarak değerlendirmelerimi yapacağım…
Tüm vatandaşlarımızın da benim baktığım pencereden bakmalarının gereğine inanıyorum.
Aksini düşünenlerle bir arada olabilme şansımız zaten olamaz…
***
Ben 68 kuşağı denilen devrimci insanlardan birisiyim.
Ülkemin bağımsızlığı için ömrüm boyunca mücadele ettim.
Halen tam bağımsız Türkye için mücadele etmekteyim.
Bu mücadeleyi verirken önemli ölçüde bedeller de ödedim.
Zindanlarda yattım.
İşkenceler gördüm.
İdamla yargılandım.
On yıl siyasi yasak cezası aldım.
Usanmadım.
Ömrümün sonuna kadar ülkemin bağımsız olması mücadelesini sürdüreceğim.
***
Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra, Ülkemiz 1950 yılına kadar İngilizlerin denetiminde yönetildi.
Yöneticilerimiz bize benzeyen ama İngilizlere hizmet edenlerden seçilmişti.
1950 yılından sonra yönetim ABD’ye devredildi.
ABD nasıl isterse o şekilde yönetildik.
Arada bir milli yönetici çıksa da hemen onun ipi ABD tarafından çektiriliyordu.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları ABD’nin Ankara büyükelçisinin aracını yaktırdı.
İsrailin baş konsolosunu kaçırdı.
ABD’nin askerlerini kaçırdı.
Tam bağımsız Türkiye için yirmi iki yaşında canını feda etti.
***
Artık bu görev, bizim, tam bağımsız Türkiye Devrimcilerin görevi haline dönüşmüştü.
Bu görevi namus borcu olarak görüyor ve devam ettiriyorum.
Benimle birlikte devrimci mücadele veren arkadaşlarım ne yazık ki şu anda “ABD’nin on binlerce TIR dolusu silah ve yüz milyonlarca dolar para ile desteklediği PKK yı siyasi ortak seçen” CHP’nin saflarında yer almaktadırlar.
Gerçekten, büyük bir üzüntü içerisindeyim.
Deniz Gezmiş, bu tabloyu görseydi, akıl tutulması içinde olan bu sözde devrimcilerin yüzlerine tükürürdü.
Rahmet ve minnetle anıyorum.
***
Gelelim bölgemize…
Bölgemizde öncelikle Irak, ABD tarafından demokratikleştirildi.
Tüm petrol kaynaklarına el konuldu.
Ülke param parça oldu.
Arkasından, Suriye parçalandı.
Petrol ve diğer kaynaklarına el konuldu.
Türkiye için de çok güzel demokratik düşünceleri vardı.
Doğu ve Güneydoğu bölgesi İsrailin emanetçisi PKK’ya verilmişti.
İstanbul ve Trakya Bölgesi de Avrupa Birliği’nin denetiminde Yunanistan’a taahhüt edilmiş geri kalan da Türkiye Devleti olacaktı.
Asrın Deccalı FETÖ denen alçak ve namussuz adam, kasetler yayınlayarak Haçlılar tarafından işgal edilmemizin alt yapısını oluşturmaya çalışıyordu.
Haçlılar sizin namusunuza ırzınıza dokunmaz diyerek Haçlı şeytanları sevimli olarak göstermeye gayret ediyordu.
ABD’nin bu planı tutmadı.
Erdoğan tarihi tekerrür ettirmedi.
Tarihten çok önemli dersler çıkararak ülkenin savunması için gereken her şeyi büyük bir gizlilik içinde gerçekleştirirken güvenlik kuvvetlerini ülkesi için canını ortaya koyanlardan oluşturdu.
ABD’nin uşağı olan FETÖ ile PKK’ya karşı savaşa başladı
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: