KORONAVİRÜSLE İLGİLİ FARAZİLER.

Dünyayı kasıp kavuran, Kralların, Kıraliçelerin, zenginlerin ve yoksulların içine korku salan bu virus söylentileriyle beraber hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu, adeta!
Vay efendi, Çin bu virüsü çok gizli bir şekilde labaratuvarlarında üretti.
Dünya ekonomisini ele geçirecek.
Bir çok Amerikan şirketlerinin hisselerini devraldı.
Dünyanın ekonomik anlamda en büyük ve güçlü ülkesi bundan böyle Çin olacak.
Yok efendim, bu gizli, Amerikan Devletinin bir planıdır.
Amerika savaş çıkarmak yerine bu virüsü piyasaya sürdü.
Tedavisi de aşısı da Amerikada’dır.
Virüsün merkezi olarak da Avrupa’yı işaret etti.
Zaten Dünyanın efendisiydi…
Bu olayla efendiliğini onlarca kat artıracak.
Bundan böyle Amerika ne derse o olacak, Dünyada.
Yok efendim;  bu Dünya Sağlık Örgütü’nün de içinde bulunduğu bir teşkilat tarafından üretildi.
Bunlar da, bu virüsle dünyanın en büyük zenginleri olacaklarmış.
Ve, daha birçok faraziyeler, sosyal medyada dolaşıp duruyor.
 
            Ben şahsen bunların hiç birine inanmıyorum.
            Ancak, aklımın bir tarafı “acımasız ve gaddar insan gruplarının”, kimyasal silahlar üretebildikleri gibi biyolojik silahlar da üretebilirler, şeklindeki hatırlatmalarını da göz ardı etmiyorum.
            Bilim adamları açıkladılar…
            Bu koronavirüs insanoğlunun üretimi değil!
Covid-19 insanoğlunun başına gelmiş en büyük bir doğal felakettir.
Bir deprem gibi, bir vokanik patlaması gibi, bir sel felaketi gibi, bir gök cisminin Dünyaya çarpması gibi, bir tusunamı gibi…
Nasıl isterseniz öyle değerlendirin!
            Ben diyorum ki, bu virus;  azgınlaşan, zıvanadan çıkan, manyaklaşan, gaddarlaşan, insani değerlerden uzaklaşan, en büyük, en güçlü benim diyen, parası ile dünyayı yöneteceğine inanan, zulm eden, gözü dönmüş insan kılığındaki vahşiler için Allah tarafından görevlendirilen bir yaratıktır.
Bu yaratık, insan oğluna bir bedel ödettirerek adam olmalarının yolunu açacaktır…
Dünyanın efendisi de olsan, kralı, kraçesi de olsan, milyar dolarların da olsa, genç yaşlı demeden herkes bu virüsü tanıyacak…
Çünkü, o, herkese eşit mesafede…
Komünist mi, faşist mi ona bakmaz…
Makam, mevki tanımaz…
Torpil işlemez…
O, küçücük, mini minnacık virüsün ihtarı herkesedir, hepimizedir.
            Korona diyor ki; milyonlarca masum insanı öldürdünüz, öldürmeye devam ediyorsunuz, NEDEN?
            Afrika’da açlıktan ölenleri görüp, utanmıyor musunuz?
            Hala anlayamadık!
            Dünya da adil bir paylaşım olsa ne aç kalır, ne açıkta kalır insanlar…
            Biraz vicdan, biraz Allah korkusu, biraz insani değer; inanın her türlü belayı def eder, başımızdan…
            O, diyor ki;
            Filistin Devletini işgalden vaz geç!
            Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Irak’da ne işiniz var, bırakın insanları, kendi ülkelerinde özgürce yaşasınlar…
            Mescid-i Aksa’daki gözyaşlarını dindirin…
            Yoksa, bugün Koronavirüs, yarın bir başka virüs başınıza musallat olacak!...
            İşte o zaman, ne Atom bombaları, ne Hidrojen bombaları, ne Nükleer bu işi çözemeyecek…
            Aklınızı, aklımızı başımıza toplama zamanı geldi de, geçiyor, bre gafiller…
            Şimdi, gerçekle yüzleşme zamanı…
            Tedbiri alıp, takdiri yüce Mevla’ya bırakma vakti…
            Bu bağlamda, ülkemizin yaşanan pandemiye karşı aldığı önlemleri harfiyen uygulamalıyız…Boş boğazlıktan, gevezelikten, yalandan, dolandan vaz geçmeliyiz. Bu ölüm kalım savaşından bile siyasi menfaat çıkarmaya çalışan alçaklara pirim vermeyelim. Onların yalan ve iftiralarına kanmayalım. Devletimizin yanında olalım.
            En az zararla, bu musibetten kurtulabilmemiz için, bu bir zaruret…
            El birliği ile, bir ve beraber olarak, hiçkimseyi ötekileştirmeden, Bilim Kurulu’nun önerilerini Sağlık Bakanlığı uygulamalarını hayatımızın her safhasına yansıtmalıyız.
            Hep birlikte BAŞARACAĞIZ, inanıyorum.
            EVDE KAL TÜRKİYEM.
 
 
 İDRİS ORTAKAYA