Özellkle siyasi liderler açısından çok büyük bir talihsizlik yaşamaktayız. Onlarca liderin içinde parmak sayısı kadar dürüst lidere rastlamakta güçlük çekiyoruz. Ne kadar büyük bir acı. Ülkemiz adına ne büyük bir şansızlık. Milletimiz adına utaç verici bir durum.
Siyaset özünde, dürüst ve namuslu insanların yapması gereken bir iş olmalı. Ne yazık ki tam tersini yaşıyoruz. İpini sapını koparan, ne kadar ahlaksız varsa siyasetin içindedir.Bunların rezilliklerini görünce, bunlarla aynı havayı tenefüs ettiğimden utanıyorum.
Siyasi partiler çok kalabalık kitlelerin bir araya gelmesi ile oluşan yapılardır. İnsanların yüzünde, iyi yada kötü yazısı yoktur. İyide, kötü de, ipsizde, sapsızda,namusluda, namussuzda partilerde olabilirler. Siyasi partilerin lider ve üst düzey kadroları önemlidir. En azından lider namuslu, sözünün eri, katiyen yalan söylemeyen, kimseyi kandırmayan, kimseye iftira etmeyen özellikte biri olmalıdır. Ülkemizdeki siyasi liderlere baktığımızda utkumuz tutuluyor. Bu kadar alçak, namussuz, şerefsiz, yalancı, iftiracı, yanar döner, yüzsüz, söylediğinin bir gün sonra tersini söyleyen bir lidrler güruhu ile karş karşıyayız. Lanet olsun böyle liderlere de böyle siyasete de. Bu alçak siyasi canbazlar, toplumu aptallar sürüsü olarak görüyorlar.Halbuki aptal olan kendileridir.
Eskiden bu aptalların foyaları pek açığa çıkmazdı. Şimdi gizleme şansları yok. Kimin ne halt olduğunu toplum anında fark ediyor. Allah ülkemizi bu pisliklerden bir an önce kurtarsın.
Değerli okurlarım; liderlerle ilgili bir değerlendirme yaparak sizlerle paylaşmak istiyorum. Elimi vicdanıma koyarak, taraf tutmadan değerlendirme yapmaya çalışacağım. İlk olarak Erdoğan, diyeceğim.
Erdoğan, tüm Dünya liderleri tarafından sözünün eri ve dürüst bir lider olarak tanınıyor. 20 yıldan beri ülkemizi yöneten bu zat, vermiş olduğu sözden geri adım atmamıştır. Hiç bir konuda yalanına şahit olmadım. Olduğu gibi görünen ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde gören namuslu, tutarlı bir insan olduğuna inanıyoru.
Kılıçdaroğlu; yalandan başka hiç bir sermayesi olmayan bir yaratık. Düşünüyorum, hafızam almıyor. Nasıl bu kadar çok yalan söyleyebiliyor ? Hiç utanmıyor. Arlanmıyor. İnsanların gözlerinin içine baka baka yalan ve iftiralar atmaktan zerre kadar utanması yok. Çok ilginç bir yaratık. " Belediyeleri kazanırsak, hiç bir işçinin işine son vermeyeceğiz. Size namus sözü veriyorum, teminatınız benim" Diyor ve kazandıkları belediyelerde çalışan on binlerce insanın işine son veriliyor. Erdoğana attığı iftiralar mahkeme kararı ile yalan olduğu tescil ediliyor. Bu utanmaz ve arlanmaz yaratık, ne yazık ki Türkiye cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı adayıdır. Ben böyle bir yaratığın aday edilmesini içime sindiremiyorum. Kazanması imkansız olan bu yaratığın adam yerine konulmasından rahatsız oluyorum. Böyle bir sistemi protesto ediyorum. Diğer ihanetlerini sizler en az benim kadar biliyorsunuz.
Meral; en az K.Mal kadar yalancı ve sahtekardır. Bir sürü pislik işlere bulaşmış biri olarak, İçişleri bakanlığı döneminde türbanlılara uygulanan yasakları bizzat organize eden biri olduğunu gizleyerek, türbanlıların en büyük destekçisi yalanını söyleyecek kadar haysiyetsizin biridir. Altılı masayı terk ettiğinde resmen masanın ortasına pisledi. Sonra döndü ve pislikleri kendisi yedi. Bu nası karekter. Yüzlerce yalan ve dolanı var. yazmaya kalkarsak sayfalara sığdıramayız. Bu utanmaz, arlanmaz yaratıklar ne yazık ki ülkemizde siyasi parti liderleridirler.
Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu al birini vur diğerine. Dandik Milliyetçi ümit Özdağ da bunların kutsal ittifakına katılma şerefinde bulundu. Sosyal medyada " Bu lider bozuntularının hiç birisinin ana ve babalarının Türk olmadığı " iddia ediliyor. 1927 yılında ad ve soy adları Türkçeleştirilerek vatandaş edilen bir milyon gayrimüslimlerin torunları mı? diye düşünmeye başlıyorum. Cemal Enginyurt denen iğreç bir sokak serserisi için ne denmeli. Lanet olsun böyle siyasete de siyasetçilerede. Bu kadar aşağılık yaratıkların bir arada bulunması tesaddüfi olamaz. Bunları kan bağları birleştiriyor.
28 Mayıs bu iğrenç siyasi yapının başta lidrleri olmak üzere diğer elemanları için son çırpınışları olacaktır. Bu alçakların tümü siyasi mefta olacaklar. Öyle gidecekler ki bir daha dünmemek üzere. Ne yaparlarsa yapsınlar. Erdoğan'ın zaferi ile sonuçlanacaktır. Yeniden siyasete bir kalite gelecektir. Bunun için oy kullanmayı çok önemli, kutsal bir görev olarak değerlendirmeliyiz. İkinci kez bin km yol giderek oy kullanacağım. Her kesi bu konuda duyarlı davranmaya davet ediyorum ki bu iğrenç siyasilerden bir an önce kurtulmuş olalım.
Saygılarımla.
İDRİS ORTAKAYA
Yorumlar
Kalan Karakter: