VALİ NE DEMEK?.

“Vali, bir ilin en büyük mülki amiridir” diye tanımlanır.
Valiler ne yaparlar?
Cumhurbaşkanı’nı temsil ederler.
İlin ve bağlı ilçelerin sorunlarını çözmeye çalışır, asayiş ve tüm kamu
kurumlarının en üst yöneticisidir, Valiler.
Tanımın özeti budur.
Ben bu tanımlamaya çok önemli gördüğüm bir takım ilavelerle konuyu açmaya
çalışacağım.
Valilik, kara kaplı defterde yazılı olan görevleri, yasalar çerçevesinde yapmak
demek değildir!
Vali, Devleti temsil eden ve en üst düzey görevde bulunan bir kamu görevlisidir.
Devlet ve Millet bütünleşmesini sağlamakla görevlidir.
Vatandaşların her türlü derdi ile dertlenmek ve mutluluğunu da paylaşmak gibi
görevlerinin de olduğunu düşünüyorum.
Bir il sınırları içinde, bir vatandaş aç ise, muhtaç ise, çaresiz ise bu vatandaşın
sorumluluğu ve vebali, o ilin valisine aittir.
Haksızlığa uğrayanın, hamisidir, Valiler…
Vali, kimi zaman sosyologdur.
Kimi zaman, psikolog.
Toplum bilimcidir, halkla ilişkileri çok iyi koordine eden bir birikime
sahiptir.
Sadece, Siyasal Bilgeler Fakültesini bitirmek, vali olmak için YETER BİR EĞİTİM
DEĞİLDİR.
Hatırlayalım!
Bir zamanlar Recep Yazıcıoğlu isimli efsane bir Valimiz vardı.
Halkla bütünleşmesini bilen, halkın içinden biri…
Bu bağlamda, 81 il valimize diyorum ki; Recep Yazıcıoğlu gibi bir VALİ
olmanıza herhangi bir engel mi var?
Unutmayalım!
İl iyi yönetilirse, ülkemiz de iyi yönetiliyor, demektir, bu!
Bu yazımda Çorum Valisi sayın Mustafa Çiftçi’den bahsedeceğim.
Üç fakülte mezunu olan bu değerli Valimiz öğrenme konusunda sınır tanımıyor.
Biliyorum ki; "öğrenmek bittiyse, hayat bitti demektir" cümlesini kendisine ilke
edinmiş bir insanın, öğrenme isteği her zaman dip diri olur.
"İster yirmi yaşında ol, istersen seksen yaşında ol, öğrenmek bittiyse
ihtiyarlamışsın”, " Hayatın bitmiştir” diyor, Valimiz...
Çok doğru bir ifade.
Kimin olduğunu hatırlayamadım ama şöyle bir söz daha var belleğimde…
“Ne kadar çok okursan, o kadar az bildiğini görürsün"
Gerçekten, bilginin sonu olmadığı gibi öğrenmenin de yaşı yok.
İşte; sayın Mustafa Çiftçi, “adeta, düşüncelerimizin, bir bütünü”…
Çorumlular seviyor…
Takdir ediyor…
Çünkü, çalışmayı, ibadet gibi görüyor…
Hep, yenilik peşinde, yeniliklere açık…
Proje sahibi, yeni projeleri hayata geçirmekten mutlu oluyor.
Ne mutlu, O’na.
Ne mutlu, Çorumlulara…
Niçin böyle bir yazı kaleme aldım, merak ediyorsunuzdur!
Anadolu Basın Yayın Birliği İzmir Bölge Başkanı Sayın Ali Erol Diker, dostum, bir
Çorumlu olarak, hep takdirle bahsediyor, Validen…
Keza; Ülke Medya Grub Genel Başkanı ve Kanal 5 TV’nin Ankara Temsilcisi,

Sayın Aydın Tufan’da, Valimiz ile ilgili çok olumlu düşünceler içinde,
Bir de; Ankara Çorum Dernekler Federasyonu Genel Başkanı sayın Hayri
Çağır’ın yaklaşımları…
Dinledikçe, hepimiz tanıyalım istedim…
İyi de yaptığımı, düşünüyorum.
Ve, bu satırlardan, kendisine BAŞARILAR DİLİYORUM.
Evet, değerli okurlarım, Valilerimiz için çizdiğim görev sınırları, aynı ölçüde
Kaymakamlar ve Belediye Başkanları için de geçerlidir.
Biraz once de ifade ettim, illerimiz, ilçelerimiz, beldelerimiz, köylerimiz ne kadar
güzel yönetilirse devletimiz de o kadar güzel yönetiliyor olacak…
Tüm idarecilerimize bu noktada çok büyük görevler düşüyor.
Diyorum ki;
Bu ülke için, bu devlet için, bu bayrak için, bu millet için ELLERİNİZİ HER
BİRİNİZ TAŞIN ALTINA KOYUN ki GELECEĞE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYELİM.
BAŞARI, SİZİN…GURUR, BİZİM OLSUN…

İDRİS ORTAKAYA