Vefa, herkese nasip olmayan ve insanı insanlığı ile buluşturan çok önemli değerlerden birisidir.
Vefa, kompleksleri olmayan, kişisel çıkar ilişkilerinden arınmış, vicdanlı, merhametli, içi insan sevgisiyle dolu, kaliteli ve kişilikli insanlara mahsus bir insani değerdir.
Tüm insanları ilgilendiren bu konuyu hep birlikte irdeleyelim, isterseniz…
Öncelikle TV kanalları vasıtası ile her gün evimize misafir olan siyasileri gözden geçirelim.
Örnek olarak Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ı ele alalım.
CHP’nin geçmişte önemli adamlarından biri olarak gösterilen Ertuğrul Günay, hatırlayın, Genel Başkanlık için de yarışan eski bir milletvekilidir.
Siyasi hayatı bitmiş iken Sayın Erdoğan, Günay’ı AK Parti’den milletvekili seçtirdi.
Sonra bu zatı muhteremi Kültür Bakanı yaptı.
Sıfırlanmış bir adamı zirveye çıkardı.
Şu anda bu adam bir numaralı Erdoğan düşmanıdır.
Abdullah Gül, Erdoğan’ın gölgesinde Milletvekili, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu.
Erdoğan’ın kardeşim dediği bu sinsi adam şu anda bir numaralı Erdoğan düşmanıdır.
Ahmet Davutoğlu; hiç kimse tarafından tanınmayan, bilinmeyen, bir ünversitede öğretim görevlisi iken, Erdoğan tarafından Milletvekili olan, Bakan edilen ve Başbakanlığa getirilen bu zat, şu anda bir numaralı Erdoğan düşmanıdır.
Ali Babacan, gencecik bir adam, Erdoğan tarafından Milletvekili olan, Bakan edilen kısa zamanda Türkiye’de ve Dünya’da tanınan bu adam, şu anda bir numaralı Erdoğan düşmanıdır.
Daha bunlara benzer onlarca isim var, dağarcığımızda…
Şimdi aklıma bir soru geliyor sormadan geçemeyeceğim.
Peki bu vefasız, insani değerlerden yoksun, kişisel menfaatlerini herşeyin üstünde gören bu adam müsveddelerini adam yerine koyup seçen Erdoğan’ın hiç mi günahı yok?
Değerli okurlarım, hepinizin hayatında bu insani değerlerden yoksun, bir takım insan benzerlerinin oldukları muhakkaktır.
Ben kendi yaşamımdan bir kaç örnekle düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öğrencilik dönemimde Van öğrenci yurdunda kalan ve Van’dan da tanıdığım bir arkadaşım vardı.
Ailesi çok yoksuldu.
Çocuklarının masaflarını karşılama imkanları yoktu.
Ben berberlik yapıyordum. Kimseye muhtaç değildim. Para kazanıyordum.
Arkadaşımın durumuna çok üzülüyor, O’na yardım etmek zorunda olduğumu düşünüyordüm.
45 TL. olan yurt ücretini ödeyemiyordu.
Yardım etmeye karar verdim.
Kardeşim gibi gördüğüm bu zatın ihtiyaçlarını gücüm oranında karşıladım.
Okulu bitinceye kadar destek oldum.
Okulu bitince işe girdi.
Benimle görüşmesi giderek azaldı.
Sonra bir takım işler yaptı. Zengin oldu.
Oğlu önemli bir kurumda Genel Müdür oldu.
Tek bir hemşehrisine dahi bir iyilik yapmadı.
Yaptığımız iyiliğin karşılığını bekleme gibi bir anlayış içinde hiç olmadım…
Ama, takdir edersiniz ki; iyilik ettiğimiz kişilerin insani davranışlarını görmek de en tabii hakkımız…
Ancak, üzüntü’den başka bir tat tatmadım…
Başka örnekler de var mı diye sorarsanız? Onlarca örnekler var derim.
Bir yakınım öğrenci iken benden yardım isterdi. Her geldiğinde imkanlarım ölçüsünde yardım ederdim. Okulu bitti. İş adamı oldu. Bir teşekkür dahi emedi. Bir arkadaşım yeğeni için benden destek olmamı istedi. İki yıl gibi bir süre her sıkıntısına destek oldum. Okulu bitti. Her şey bitti. Teşekkür bile yok. Nankörlük diz boyu. Nankörlüğü ve vefasızlığı yapanlar yabancıların dışında ne yazıkki en yakınlarından da görmek üzüntüyü kat kat artırıyor. Kardeşinizden, oğlunuzdan, kızınızdan, karınızdan hatta ananızdan, babanızdan da görmeniz mümkündür.
Eminim ki sizler de benim yaşadığım bu olaylara benzer bir çok vefasızlık örnekleri ile karşı karşıya kalmışsınızdır.
İnsanların vefasızlığı gerçekten çok acı bir şey…Nankör olmamak lazım. Yapılan güzel şeylere sahip çıkıp takdir etmeliyiz. 15 yıl önce ABD ve Avrupa ülkelerinin önünde elpençe divan durmaktaydık. Bu gün Dünyada çok önemli bir ülke konumuna geldik. Bu gelişmede başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm emeği geçenleri takdirle anmalıyız. Particiliğin dışında ülkecilik olarak meselelere bakmalıyız. İnkarcılık, kıskançlık, vefasızlık ve nankörlük gibi kötü şeylerden kurtularak her şeye objektif bakmak zorundayız.
Vefasızlık yalnızca maddi anlamda değil manevi anlamda da çevremizi çepeçevre kuşatmış…
Her derdin dermanı olan sevgi de bile vefasızlığı görmekten üzüntü duymamak mümkün değil. Yıllarca yapılan fedakarlıklar bir anda silinebiliyorsa yazıklar olsun. Yıllarca verdiğiniz emekler bir kalemde bitebiliyorsa söyleyecek laf bulamıyorum.
Yüce Allahtan dileğim; bizi vefasız, inkarcı, nankör, insan görünümündeki bu mahlukatlardan uzak tutsun.
Saygılarımla…
İDRİS ORTAKAYA
Yorumlar
Kalan Karakter: