Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yemin töreniyle birlikte dokunulmazlıkların kaldırılması için de düğmeye basılacağı konusu gündeme yansıdı. Buna göre; haklarında fezleke bulunan ve bu dönem milletvekili seçilemeyenlerin dokunulmazlığı düşecek. Savcılık, o fezlekelerde “suç unsuru” görürse iddianameye dönüştürerek mahkemeye gönderebilecek. Geçtiğimiz dönem haklarında fezleke çıkan vekillerin arasında İzmirli vekiller de bulunuyor. Sürecin nasıl işleyeceği merak konusu olurken CHP’nin 27’nci dönem milletvekilleri Atila Sertel ve Kani Beko gelişmeleri değerlendirdi.
‘HAKİM ÖNÜNE ÇIKACAĞIZ’“Fezlekeler dokunulmazlıklar kalktığı zaman gündeme gelir ve yargı davaları başlar” sözleriyle açıklamalarda bulunan Sertel, “Yargılanacağız, evet. Mesela bir üniversite yönetimi hakkında benimle ilgili açtığı üç ayrı dava var. İstinafta AK Parti İzmir İl Başkanı’nın açtığı bir davam var, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un da açtığı bir dava var. Hakim önüne çıkacağız. Bu konuyla ilgili hiçbir endişem yok. Demirden korksak trene binmezdik, biz alışkınız sorun yok. Adalet de eminim ki tecelli edecektir” dedi.
BEKO: MECLİS ÇATISI ALTINDA YAPILAN KONUŞMALAR…Görev süresince hakkında bir kez fezleke oluşturulduğunu söyleyen CHP’li Kani Beko, “Benimki ODTÜ üniversitesindeki öğrenciler karikatür yapmışlar ben de onu beğenip paylaştım. O karikatürü paylaştığım için benim hakkımda da fezleke hazırlandı. Anayasaya göre meclis çatısı altında yapılan konuşmalar kesinlikle bu konularda ilgili soruşturma yapılamaz, dava da açılamaz. Çünkü bu açıklamalar ifade özgürlüğü kapsamındadır” dedi.
‘ADLİYENİN ORADA KAPICI DAİRESİ TUTTUM’
“Zaten tüm açıklamalarımızı, paylaşımlarımızı Meclis çatısı altında yapıyoruz. Bunu fırsata çevirip intikam alırcasına hak etmedikleri halde vekil arkadaşlarımla ilgili açılacak davalar anayasaya aykırı” mesajı veren Beko, “21 yıldan bu yana örgütlü çalışma sürecimden de itibaren de AK Parti iktidarına karşı toplumsal muhalefetim çerçevesinde demokrasi mücadelesi verdim. Bu topraklarda eşitlik, özgürlük, kardeşlik mücadelesi veremler hep bedel ödedi. Bir bedel ödenecekse ben bu bedeli ödemeye hazırım. Adliye koridorların yakından tanırım. DİSK genel başkanı iken her ay yargı önüne çıktığımdan dolayı İstanbul’un da trafiği yoğun olduğu için Çağlayan Adliyesi’nin yanı başında Çağlayan’dan ev almıştım. Küçük bir kapıcı dairesiydi. En az ayda bir kez Çağlayan Adliyesi’nde duruşmaya çıkıp DİSK’teki görevime gidiyordum. Demokrasi mücadelesi verenler bunun bedeli olduğunu da biliyorlar. Demokrasi mücadelesi veren tüm arkadaşlarımı yürekten kutluyorum” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: